3. Makabeler
MAKABELER'İN ÜÇÜNCÜ KİTABI
GİRİŞ
Bu kitap bağımsızlık savaşından önceki olayları anlatmaktadır. İ.S. 39 ya da 40 yılında yazıldığı düşünülmektedir. Bu kitap İ.Ö. 217 yılında IV. Ptolemi'nin tapınağın En Kutsal Yer adlı bölümüne girmesini ve Yahudiler 'e yaptığı baskıları anlatır.
Ana Hatlar
1:1-3:30 Rafia savaşı
4:1-21 Yahudiler'in İskenderiye'ye sürülmesi
5:1-6:41 Yahudiler'in idamı engelleniyor
7:1-23 Ptolemi'nin mektubu
Rafia Savaşı
1 Filopator geri dönen kişilerden denetim altında tuttuğu bölgelerin Antiyokus tarafından ele geçirildiğini öğrenince tüm kuvvetlerine, hem piyadelere hem de süvarilere buyruk verdi. Yanına kız kardeşi Arsino'yu alarak Rafia yakınında Antiyokus'un ordugah kurduğu yere ilerledi.
2Ancak Teodotus adında bir adam, tasarladığı düzeni gerçekleştirmekte kararlıydı. Daha önce kendisine verilen Ptolemaik'in silahlarını alıp geceleyin Ptolemi'nin çadırına girdi. Amacı tek başına onu öldürüp savaşa son vermekti.
3Fakat Drimilus'un oğlu olarak tanınan ve aslen Yahudi olan, ama sonradan ataların geleneklerine ihanet edip dinini değiştiren Dositeus, kralı uzaklaştırıp çadırında önemsiz bir kişinin bulunmasını sağlamıştı. Böylece kralı hedef alan öç bu kişinin başına geldi.
4Şiddetli bir çatışma oldu, savaşı Antiyokus kazanıyor gibiydi. Arsino dövünerek saçları dağınık bir biçimde gözyaşları içinde askerlerin önüne gidip savaşı kazanmaları durumunda her birine iki mina altın vereceğini söyledi. Böylece kendilerini, karılarını ve çocuklarını cesurca savunmaları için onları teşvik etti.
5Sonunda düşman bozguna uğratıldı ve çok sayıda esir alındı.
6Kurulan düzeni bozduktan sonra Ptolemi yakın kentleri ziyaret edip onları teşvik etmeye karar verdi.
7Ziyarette bulunarak ve kutsal yerlerine armağanlar bağışlayarak halkının cesaretini güçlendirdi.
Filopator Tapınağa Girmeye Çalışıyor
8Yahudiler, kendisini karşılamak, olup bitenlerden dolayı kutlamak ve ona armağanlar sunmak üzere ihtiyarları ve kurul üyelerinin bazılarını gönderdikleri için Filopator en kısa zamanda onları ziyaret etmek için sabırsızlanıyordu.
9Yeruşalim'e vardıktan sonra en ulu Tanrı'ya kurban kesip şükran sunuları sunarak kutsal yere uygun düşeni yaptı. Bunun üzerine alana girip güzelliğinden ve mükemmelliğinden etkilenerek
10tapınağın harika düzenine hayran kaldı ve yüreğinde Kutsal Yer'e girme arzusu doğdu.
11Kendi halkından kişilere, hatta kâhinlere bile tapınağa girmenin yasak olduğunu, hepsinden üstün olan başkâhinin bile yalnız yılda bir kere girebildiğini ve bu yüzden kendisinin de girmesinin yasak olduğunu söylediklerinde kral hiç ikna olmadı.
12Kutsal Yasa kendisine okunduktan sonra bile girme hakkına sahip olduğunu ileri sürmekten vazgeçmeyerek, "O adamlar bu onurdan yoksun kılınmış olsa da ben yoksun kalmamalıyım" dedi.
13Bunun üzerine diğer tapınaklara girdiğinde neden kimsenin onu engellemediğini sordu.
14Birisi düşüncesiz bir şekilde bunu bir uğur belirtisi olarak görmenin doğru olmadığını söyledi.
15Kral şöyle karşılık verdi: "Fakat oralara girebildiğime göre buraya girmemi isteseler de istemeseler de girmemin bir sakıncası olmamalı."
Yahudiler'in Ptolemi'ye Karşı Direnişi
16Bunun üzerine kutsal giysilerini giymiş kâhinler yere kapanıp bulundukları durumda ulu Tanrı'nın yardım etmesi ve bu kötü niyetin yol açacağı felaketi önlemesi için yalvardılar. Tapınağı feryatlar ve gözyaşlarıyla doldurdular.
17Kentte kalanlar gizemli bir olayın gerçekleştiğini düşünerek rahatsız olup acele ile dışarı çıktılar.
18İnzivaya çekilmiş genç kadınlar odalarından çıkıp annelerine koştular, saçlarına toz serperek sokakları ağıtlar ve iniltilerle doldurdular.
19Evlenmek üzere yeni süslenmiş gelinler, evlilik birleşmesi için hazırlanmış zifaf odalarını terk edip sergilenmesi gereken ağırbaşlı tutumu boşlayarak kente büyük bir telaş içinde akın ettiler.
20Anneler ve dadılar yeni doğmuş bebekleri, bazılarını evlerde bazılarını sokaklarda oraya buraya bırakıp arkalarına hiç bakmadan yüce tapınakta toplandılar.
21Kralın Kutsal Yer'e karşı yapmayı düşündüğü saygısızlıktan dolayı oraya toplanan halkın yalvarışları çoktu.
22Ayrıca daha cesur olan yurttaşlar ne kralın tasarılarının ne de niyetlendiği amacın gerçekleşmesini içlerine sindiremiyorlardı.
23Bunlar, Kutsal Yer'de büyük bir kargaşa yaratarak bağırıp yurttaşlarını silah kuşanmaya ve atalarının yasası için cesaretle ölmeye çağırdılar. Yaşlı erkekler ve ihtiyarlar tarafından zorla engellenerek diğerleriyle aynı şekilde durarak yalvarmaya başladılar.
24Bu arada kalabalık dua etmeyi sürdürdü,
25aynı zamanda krala yakın olan ihtiyarlar onu, çeşitli yollarla niyetlendiği tasandan vazgeçirmeye ve kibirli düşüncesini değiştirmeye çalıştılar.
26Fakat o küstahlaşıp hiçbir şeye aldırış etmedi ve sözü edilen düşünceyi gerçekleştirmek için yaklaşmaya başladı.
27Çevresindekiler bunu görünce halkımızla birlikte içinde bulundukları sıkıntıda onları savunacak güçte Olan'ı çağırmaya ve bu yasa dışı ve küstahça davranışa göz yummaması için yalvarmaya başladılar.
28Kalabalıkların sürekli, şiddetli ve güçlü feryadı büyük bir gürültü yarattı.
29Kutsal Yer kirleneceğine herkes gerçekten ölmeyi yeğlediği için yalnız insanlar değil, sanki duvarlar da tüm yeryüzü de feryat ediyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.