4. Makabeler
Elazar 'ın Şehit Düşmesi
6Elazar zalim hükümdarın söylediklerine bu güzel sözlerle karşılık verdikten sonra yakınındaki korumalar onu işkence aletlerine doğru şiddetle sürüklediler.
2Önce yaşlı adamı soydular, ama Tanrı sayarlığının zarafetiyle hâlâ giyinik duruyordu.
3-4Kollarını bağladıktan sonra onun yüzüne bakan bir görevli, "Kralın buyruklarına itaat et!" diye bağırırken onu kırbaçlamaya başladılar.
5-6Fakat yaşlı adam gözlerini göğe kaldırmıştı. Kırbaçlar altında bedeni lime lime ediliyor, kanı oluk oluk akıyor olmasına karşın bu cesur ve asil adam Elazar'a yaraşır bir biçimde sanki bir düşte işkence görüyormuş gibi kılı oynamadı.
7Bedeni acılara dayanamayıp yere yığıldığı halde aklı şaşmaz bir berraklığı sergiledi.
8Düştükten sonra zalim korumalardan biri yanına gidip ayağa kalksın diye karnına tekme atmaya başladı.
9Fakat o acıya katlandı, cezayı hor gördü ve işkenceye dayandı.
10Yaşlı adam dövülürken soylu bir sporcu gibi işkencecilerine galip geldi.
11Hatta güçlükle nefes almasına ve terler içinde kalmasına karşın yürekliliğiyle kendisine işkence edenleri bile şaşkına çevirdi.
12-14O sırada kralın çevresindekilerden bazıları yaşlılığına acıdıkları için ve eski arkadaşlıklarından kaynaklanan yakınlık duygularıyla onun dayanma gücüne duydukları hayranlıktan dolayı yanına gelip, "Elazar, bu kötü şeylerden ötürü kendini neden akılsızca yok ediyorsun" diye sordular,
15"Önüne pişmiş et koyacağız; domuz eti yermiş gibi yapıp kendini kurtar."
16Fakat bu öneri kendisine daha da çok işkence ediliyormuş gibi geldi ve yüksek sesle şöyle bağırdı:
17"İbrahim'in çocukları, korkumuzdan dolayı bize yakışmayan bir rolü oynamak gibi bir alçaklığa düşmeyelim.
18-19Çünkü bu ileri yaşa gelene kadar gerçeğe uygun bir yaşam sürdürüp yasaya uygun yaşamanın getirdiği onuru zedelemeden yaşamış olmamıza karşın, şimdi yolumuzu değiştirmemiz akılsızlık olur. Yasaca kirli yemekleri yiyerek gençlere kötü bir örnek olursak, onları Tanrı'ya karşı saygısızlığa teşvik etmiş oluruz.
20-21Korkaklığımızdan ötürü daha uzun bir süre hayatta kalıp bu süre boyunca herkesin önünde gülünç duruma düşersek ve göksel yasamız için ölüme kadar dayanmadığımız için zalim hükümdar tarafından adam sayımlayarak hor görülürsek ayıp etmiş oluruz.
22Bu nedenle, ey İbrahim'in çocukları, dininiz için soylu bir tavırla ölün!
23Ya siz zalim hükümdarın korumaları neden oyalanıyorsunuz?"
24Bu acılar karşısında ne kadar cesur olduğunu ve acımalarından etkilenmediğini görünce korumalar onu ateşin yanına götürdüler.
25Orada kötülük yapmak üzere tasarlanmış aletlerle onu yaktılar. Yere atıp burnuna pis kokulu sıvılar döktüler.
26-27Kemiklerine kadar yakılıp ölmek üzereyken gözlerini Tanrı'ya dikerek, "Ey Tanrı, kendimi kurtarabileceğim halde senin yasan için yakıcı acılar içinde öldüğümü biliyorsun.
28Halkına merhamet et ve bizim cezamız onlar için yeterli görülsün.
29Benim kanım onların arınmaları olsun ve onların yaşamlarına karşılık olarak benim canımı al" dedi.
30Bunları söyledikten sonra bu kutsal adam işkenceler içinde soylu bir tavırla öldü. Ölümün acıları içinde bile yasa uğruna akıl sayesinde direnme gücüne kavuştu.
31Açıkça görülüyor ki, adanmış akıl duygulara egemendir.
32Çünkü eğer duygular aklın üstesinden gelseydi, onların üstünlüğüne tanıklık ederdik.
33Fakat akıl duyguları yendiğine göre haklı olarak yönetme gücünün akılda olduğu söyleriz.
34Bedensel acılardan üstün olduğunu gördüğümüzde aklın üstünlüğünü tanımamız yerindedir. Bunu yadsımak gülünç olurdu.
35Aklın yalnızca acılara egemen olduğunu değil, aynı zamanda zevklere de üstün geldiğini ve onlara ödün vermediğini kanıtlamış bulunuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.