Yeremya’nın Mektubu
YEREMYA'NIN MEKTUBU
GİRİŞ
Yeremya 'nın Mektubu 'nun sürgün edilmek üzere olan Yahudiler'e Yeremya Peygamber tarafından mektup şeklinde yazıldığı söylenmektedir. Özellikle putperestliği kınayan uzun bölümler içerir.
Ana Hatlar
1-40 Putların yararsızlığı
41-73 Putlara tapmanın budalalığı
1Babil Kralı tarafından Babil'e tutsak götürülecek olanlara Yeremya'nın gönderdiği mektubun bir kopyasıdır. Yeremya, Tanrı'nın kendisine verdiği buyrukları onlara bildiriyordu.
2Tanrı'ya karşı işlediğiniz günahlardan ötürü Babilliler'in Kralı Nebukadnessar tarafından Babil'e sürgün edileceksiniz.
3Babil'e gittikten sonra orada uzun yıllar kalacaksınız, yedi kuşağa dek. Ondan sonra sizleri esenlik içinde evlerinize geri göndereceğim.
4Babil'de gümüşten, altından ve tahtadan yapılmış, omuzlarda taşınan ve putperestleri dehşete düşüren tanrılar göreceksiniz.
5Uyanık olun. Yabancıları taklit etmeyin, onların tanrılarından korkmayın. Bu tanrılara tapanların onların önünde ya da arkasında kalabalık bir halde yürüdüklerini göreceksiniz.
6Tam tersine yüreklerinizde şöyle deyin: "Efendimiz, yalnız sana tapınmamız gerek."
7Çünkü meleğim sizlerle beraberdir, yaşamınızı o yoklayacaktır.
Putların Yararsızlığı
8Sanatkârlar bu tanrıları altın ve gümüşle kaplamışlar, dillerini cilalamışlardır. Bunlar sahtedir ve konuşamazlar.
9Bu putperestler altın alırlar ve sanki süsü seven bir kıza verilecekmiş gibi, tanrıları için taç yaparlar.
10Bazen kâhinler tanrılardan altın, gümüş aşırırlar ve bunu kendilerine harcarlar. Bazen de bunu tapınak fahişelerine armağan vermek için kullanırlar,
11Gümüşten, altından ya da tahtadan yapılan bu tanrıları tıpkı insanmış gibi giydirirler.
12Oysa bu tanrılar üzerlerindeki mor pelerinlere karşın kendilerini kurtlara ve kararmaya karşı koruyamazlar.
13Onların yüzünün tozunu bile almak gerekir, çünkü tapınağın tozu onları iyice kaplar.
14Bu tanrılardan birinin elinde, bir ilin valisiymiş gibi bir asa vardır. Yine de kendisine saygısızlık edeni öldürme gücünden yoksundur.
15Bir diğerinin sağ elinde kılıç ve balta vardır, yine de savaşa ve hırsızlara karşı çaresizdir, kendisini koruyamaz.
16Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayın.
17Herkesin kullandığı bir kap kırıldıktan sonra nasıl işe yaramazsa, tapınaklara yerleştirilen bu tanrılar için de durum aynıdır. Tapınağa girenlerin neden olduğu toz gözlerini doldurmuştur.
18Krala saygısızlık ettiği için ölüme mahkûm edilen kişinin etrafındaki kapılar kilitlenir. Aynı biçimde hırsızlardan korkan kâhinler bu tanrıların tapınaklarına kol demiri ile kapanmış, sürgülenmiş kapılar yaptırmışlardır.
19Tapınakta kâhinler kendi kullandıklarından daha fazla lamba yakarlar. Ama tanrılar bunlardan hiçbirini göremez.
20Tapınaktaki direklerden biri gibidirler, söylendiğine göre, zeminden gelen beyaz karıncalar onları içten kemirir, süslü giysilerini de yer.
21Tapınaktan yükselen dumanın yüzlerini kararttığını farketmezler.
22Yarasalar, kırlangıçlar ve çeşitli kuşlar bedenlerinin ve başlarının üzerinde uçuşurlar. Kediler orada sinsi sinsi dolaşır.
23Söylediklerimden anlayacağınız gibi, bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayın.
24Altın kaplama oldukları için oldukça süslüdürler. Ama biri kararan altını parlatmazsa, bu tanrılar kendi kendilerine parlayamazlar. Onların dökümü yapıldığı zaman, hiç bir şey hissetmediler.
25Onlar için ne denli çok para ödenirse ödensin, kendilerinde hiçbir yaşam belirtisi yok.
26Yürüyemedikleri için, insanların omuzlarında taşınıyorlar, bu da onların ne denli yararsız olduklarını gösteriyor.
27Bu durum onlara tapınanlar için de utanç verici, çünkü yere düşerlerse onları yeniden kaldırmak zorundalar. Kaldırılınca, kendi kendilerine kımıldayamazlar. Biri onları eğri olarak yatırırsa, doğrulamazlar. Onlara verilen armağanlar tıpkı ölülere sunulan armağanlar gibidir.
28Kâhinler onlara sunulan armağanları satar ve bundan kazanç sağlar. Öte yandan eşleri de kesilen kurbanların bir kısmını tuzlayarak saklar, ama yoksullara ya da güçsüzlere hiçbir şey vermez.
29Tanrılar için kesilen kurbanlara gelince, âdet gören ya da doğum yapan kadınlar için bunlara dokunmanın bir sakıncası yoktur! Verdiğim örneklerden anlayacağınız gibi bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayınız.
30Gerçekten onlara tanrı demek olanaksızdır. Kadınlar gümüşten, altından ya da tahtadan yapılmış bu tanrılara kurban kesmiyorlar mı?
31Kâhinler kendi tapınaklarında, giysileri yırtılmış, saç ve sakalları tıraş olmuş durumda başı açık otururlar.
32Halkın cenaze törenlerinde yaptığı gibi tanrıların önünde bağırıp çağırırlar.
33Kâhinler tanrıların giysilerini alarak bunlarla eşlerini ve çocuklarını giydirirler.
34Bu tanrılar, kendilerine yapılan iyi ya da kötü davranışlara hiçbir karşılık veremezler. Bundan öte, kralları tahta çıkartamazlar ya da tahttan indiremezler.
35Ayrıca zenginlik ya da para dağıtmaya güçleri yetmez. Bir kişi onların önünde ant içer, ardından sözünde durmazsa, ondan hesap soramazlar.
36Onlar insanı ölümden, güçsüzü güçlünün elinden kurtaramazlar.
37Körlerin görebilmelerini sağlayamaz, başı belada olan birine yardım edemezler.
38Dul kadına acıyamaz, yetime karşı eli açık davranamazlar.
39Altın ya da gümüşle kaplı bu tahta tanrılar dağın kenarındaki taşlar kadar işe yarar. Onlara tapınan utanç duyacaktır.
40Bu ortamda biri onların tanrı olduğunu nasıl düşünebilir ya da söyleyebilir?
Putlara Tapmanın Budalalığı
Kildaniler bile onları onurlandırmaz.
41Dilsiz, konuşamayan birini bulurlarsa onu Bel'e götürürler ve adamın dilini çözmesini isterler, sanki onları duyuyormuş gibi!
42Bir türlü gerçeği görüp bu tanrılardan vazgeçemezler. Sağduyudan o denli yoksundurlar.
43Kadınlar, bellerinin etrafında iplerle sokaklarda otururlar, buhur gibi kepek yakarlar. Yoldan geçen bir erkek bu kadınlardan biriyle yatarsa, o da yanında oturan komşusuna takılır, çünkü kimse onunla yatmamış, belindeki ip kopartılmamıştır.
44Bu tanrıların yanı başında gelişen tüm olaylar düzmecedir. Bu ortamda onların tanrı olduğunu biri nasıl düşünebilir ya da söyleyebilir?
45Bu tanrıları dülgerler ya da kuyumcular yapmıştır, onlar neye karar verirlerse bu tanrılar da o biçimde ortaya çıkar.
46Bunları yapanların yaşamı o denli uzun sürmez, onların yaptıkları şeyler nasıl tanrı olabilir?
47Onların ardından gelen kuşaklara bıraktıkları miras kuruntudan ve hayal kırıklığından oluşmaktadır.
48Savaş durumunda ya da bir felaket olunca, tanrılarla birlikte nerede saklanabileceklerini kâhinler aralarında görüşürler.
49Kuşkusuz onların tanrı olmadığını herkes anlar, çünkü savaştan ya da felaketlerden kendilerini kurtaramazlar.
50Ne olursa olsun, altın ya da gümüşle kaplı tahtadan yapılmışlardır, bunların düzmece olduğu böylece açıkça anlaşılmaktadır.
51Uluslar ya da krallar açıkça anlar ki bunlar tanrı değildir, ancak insan elinin ürünüdür ve onlarda tanrısal etkinlik yoktur.
52Şimdiye dek onların tanrı olmadığından kuşku duyan bir kişi bulunabilir mi?
53Bir ülkeye kral atayamazlar, insanlar için yağmur yağdıramazlar,
54kendi işlerini düzenleyemezler, hırsızlığa uğrayan kişiyi kurtaramazlar. Gökyüzü ile yeryüzü arasında uçan kargalar kadar çaresizdirler.
55Altın ya da gümüşle kaplı bu tahta tanrıların bulunduğu tapınak yanacak olursa, kâhinler güvenli bir yer arayıp kaçışırlar. Oysa tahta tanrılar orada durup kiriş gibi yanarlar.
56Onlar krala ya da düşmanlara karşı koyamazlar. Bu ortamda onların tanrı olduğunu biri düşünebilir ya da söyleyebilir mi?
57Altın ya da gümüşle kaplı bu tahta tanrılar hırsızlara ya da çapulculara karşı koyamazlar.
58Şiddete başvuran kişiler onların altın ya da gümüşünü çalabilir, giysilerini alıp gidebilir. Bu tanrılar kendi başlarının çaresine bile bakamazlar.
59Bu düzmece tanrılardan biri olmaktansa, yürekliliğini gösteren bir kral ya da bir evde sahibinin işine yarayan bir kap olmak daha iyidir. Bu düzmece tanrılardan biri olmaktansa, içeridekileri koruyan bir ev kapısı olmak daha iyidir. Bu düzmece tanrılardan biri olmaktansa, sarayda bir tahta kolon olmak daha iyidir.
60Güneş, ay ve yıldızlar parlaktır. Onların yapacağı bir iş vardır, onlar yumuşak başlıdır.
61Aynı biçimde şimşek çakınca çok uzaklardan görünür, rüzgâr tüm ülkelerde eser.
62Bulutlar Tanrı'nın buyruğuna uyup tüm dünyanın üstünden geçer.
63Ateş yukarıdan verilen buyruğa uyarak dağları ve ormanları yakar. Ama bu tanrılar gösterişte ya da güçte onlara eşit değildir.
64Bu ortamda kişi bunların tanrı olduğunu düşünemez ya da söyleyemez, çünkü adaleti sağlamaya ya da insanlara iyilik yapmaya bunların gücü yetmez.
650nun için bunların tanrı olmadığını bildiğinize göre, onlardan korkmayın.
66Onlar lanetleyemezler, kralları kutsayamazlar.
67Ne uluslar için gökte işaretler oluşturabilirler, ne güneş gibi parlayabilirler, ne de ay gibi ışık saçabilirler.
68Hayvanlar onlardan daha iyi durumdadır, çünkü bir sığınak arayabilirler ve kendilerine bakabilirler.
69Bunların tanrı oldukları konusunda en ufak bir kanıt yoktur, onlardan korkmayın!
70Altın ve gümüş kaplı tahta tanrılar bir kavun tarlasındaki korkuluk gibidirler, hiç bir şeyi koruyamazlar.
71Ondan öte altın ve gümüş kaplı tahta tanrılar bir bahçedeki dikenli çalılık gibidir, her hangi bir kuş üstüne konabilir. Ya da karanlığa atılmış bir ceset gibidir.
72Bunların sırtında çürüyen mor renkli süslü ketene bakınca tanrı olmadıklarını anlarsınız. Sonunda onları da yavaş yavaş yiyip bitirecekler ve ülkeyi rezil edecekler.
73Demek oluyor ki, putu olmayan erdemli kişi yeğ tutulur, çünkü o asla rezil olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.