Cevap: Bilginlerin çoğuna göre amin kelimesinin anlamı "Allahım kabul et" demektir. Bazı kimseler bu kelimenin Allah'ın isimlerinden bir isim olduğunu söylemişlerdir. Bir görüşe göre bu kelime: Öyle olsun demekti;-. Bir görüşe göre ise: Ümidimizi boşa çıkarma anlamına gelir.
Amiri kelimesi Fatiha sûresinden bir parça değildir. Çünkü Fatiha sûresi veleddâllin diye sona erer. Bu sebeple okuyucunun veleddallin dedikten sonra bir süre sükut etmesi ve bu kelimenin Kur'an'dan olmadığını belirtmek için daha sonra âmin demesi gerekir.
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurur:
İmam namazda âmin dediği zaman, siz de âmin deyiniz. Çünkü kimin âmin demesiyle meleklerin âmin demesi çakışırsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar.
O halde af ve mağfiret, bu hadisin ihtiva ettiği dört mukaddimenin bir sonucudur: Birincisi imamın âmin demesi, ikincisi onun arka-smdakilerin âmin demesi, üçüncüsü meleklerin âmin demesi, dördüncüsü bunların birbiriyle çakışmasıdır. Meleklerin âmin demesiyle mü'minin âmin demesinin çakışmasının, kabullerinin çakışması olduğunu söyleyenler de, iki âminin aynı anda söylenmesinin kasdedildiği-ni söyleyenler de vardır. Bir görüşe göre de duadaki ihlas ve samimiyet özelliğinin aynı derecede olması kasdedilmiştir. Çünkü bir hadis-i şerifte Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Allah'a, kesin kabul edileceği inancıyla dua ediniz. Biliniz ki Allah Teâlâ, gafil ve ilgisiz bir kalbin duasını kabul etmez.
Genel olarak İslâm'da duanın birtakım âdabı vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Dua için mübarek vakitleri kollamak; meselâ namazların arkasından, iftar esnasında, seher vakitlerinde ve mübarek günlerde dua etmek gibi. Dua esnasında kıbleye yönelmek de duanın âdâbın-dandır. Çünkü kıble, yönlerin en şereflisidir. Dua esnasında elleri kaldırmak da âdaptandır. Sahih-i Buharî&e rivayet edildiğine göre Ebû Musa (r.a) şöyle anlatır: "Hz. Peygamber (s.a) dua etti, sonra ellerini kaldırdı ve ben onun koltuk altlarının beyazlığını gördüm."
Yine Hz. Peygamber'den (s.a) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Sizin rabbiniz çok cömerttir. Ellerini kaldırdığı zaman kulunu boş çevirmekten haya eder.
Hz. Ömer'in (r.a) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Rasûlullah (s.a) dua ederken ellerini kal&rdığı zaman yüzüne sür medikçe geri indirmezdi.
Durum ne olursa olsun duada görünüş ve şekle değil ihlas ve kal bin diriliğine önem verilir. Daima Cenab-ı Hakkın şu ayetini hatırla mamız gerekir:
Kullarım sana, beni sorduğunda söyle onlara: Ben çok yakınırr Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O hal de kullarım da benim davetime uysunlar ve bana inansınlar k doğru yolu bulalar. (Bakara/186)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.