Sorularla islamiyet-18->Cevap: Rasûlullah (s.a) buyuruyor ki:
Rüyalar (düşler) üçe ayrılır. Birincisi doğru olan rüyadır ki bu Allah'tan bir müjdedir. İkincisi şeytandan bir üzüntüdür. Üçüncüsü ise insanların durumunu bildirir.
Rüya insanın gördüğü düşlerdir. Rüyanın birinci kısmı Allah'tan bir müjdedir. Buharî'nin rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurulur:
Güzel rüya Allah'tandır.
Bir diğer rüya da vardır ki sahibini üzer. Bu da şeytandandır. İşte buna düş denilir. İmam Buharî'nin rivayet ettiği hadiste şöyle buyurul-maktadır:
Düş şeytandandır. Sizden biriniz düş görünce Allah%fiğinsin, soluna tükürsün, bu takdirde o ona zarar vermez.
Bir nevi rüya da vardır ki insanın şahsıyla ilgilidir, gündüz uğraştığı işlerle alâkalıdır.
Ayrıca karmakarışık düşler görenler de vardır. Nitekim bu Kur'ân-ı Kerim'de Yusuf Suresinde zikredilmiştir. Bunlar, karmakarışık ve rahatsız edici düşlerdir ki belli başlı bir konuları olmayıp karmakarışık ve tabire değmeyen rüyalardır.
Düşlerin bazen açık bir manası olur. Bazen de onlardan hiç bir mana anlaşılmaz.
Sadık rüyada bazen insan ileride olacak şeyleri sezer, bazen de ona delalet edecek bir misal görür. Bu da doğru bir tevile muhtaçtır. Allah Resulü şöyle buyuruyor:
Doğru rüya göreniniz, doğru sözlü olanmızdır.
Sözlerinde doğru olan kişinin rüyaları da genelde doğru olur. Çünkü o kişi uyanıklığında ve uykusunda doğruluk üzerinde olmayı tabiat haline getirmiştir. Bundandır ki şöyle denilmiştir:
Doğruların uykusu ilm'el-yakindir. Bu da ittifakla kabul edilen şu hadisle irtibatlandırılabilir: Müminin rüyası nübüvvetin kırkaltı cüzünden bir cüzdür. Yine bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:
Sizden biriniz hoşuna gidecek bir rüya görürse bu rüya Allah'tandır. O da buna mukabil Allah'a hamd etsin ve onu başkasına da anlatsın. Yok eğer onu üzecek bir rüya görürse o da şeytandandır.
Onun şerrinden Allah'a sığınsın, başkasına da anlatmasın. Çünkü o ona zarar verir.
İmam Râzi tefsirinde düşleri iki kısma ayırmış. Onların bir kısmı intizamlı ve insiyaklıdır. Bu tip rüyalarda hayalden hakikate geçmek gayet kolaydır. Onların bir kısmı da karışık ve ızdırap vericidir. Onlarda malum bir tertip yoktur. İşte bu kısma edgas yani karışık rüya denilir.
Şu ayet bununla ilgilidir:
Allah ölenin ölümü zamanında, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı tutar, ötekini ise muayyen bir vakte kadar bırakır. Bunda düşünecek bir kavim için ibretler vardır. (Zümer/42)
Allah Teâlâ vefat anında bazı ruhları aldığı gibi uyku anında da ruhları alır. Yani ancak kendisinin bileceği bir şekilde ruhları kabzeder. Ancak ölenin vefatı uykudakinin vefatı gibi değildir. "Ölünün vefatı dünyanın sonuna kadardır. Onun için Allah kıyamete kadar onun ruhunu yanında alıkor. Ancak uyuyanın ruhunu geri iade eder. Onun eceli gelinceye kadar onun ruhu gelip gider. Bu da uyuyanın ruhunun orada, burada gezmesine engel değildir.
İmam Râzi'nin tefsirinde özetle şöyle deniyor: İnsanî nefs bir cevherdir. Bedene taalluk ettiği zaman bütün azalarda bir ışık meydana gelir, bedenle alakası kesildiğinde ölüm gerçekleşir. Ancak uyku anında bu nurun bedenin zahiriyle ilgisinin kesilip batınıyla kesilmemesi gösteriyor ki ölümle uyku, aynı cinstendirler. Ancak ölüm tam bir kesinti, uyku ise yarım kesintidir. Böylece anlaşılıyor ki Allah, nefsin cevherini bedenle üç surette bağlamıştır.
Onlardan birincisi; nefis ışığının bedenin bütün iç ve dış kısmına yayılmasıdır ki bu uyanıklık halinde olur.
İkincisi; nefsin (ruhun) ışığının bedenin zahirinden ayrılıp bedenin iç kısmında kalmasıdır. Bu da uyku halinde olur. Üçüncüsü ise, nefs ışığının bilkülliye bedenin iç ve dış kısmından çekilmesidir, bu da ölümle olur.
Bu da gösteriyor ki, Ölümle uyku nefsin ölmesinde ortaktırlar, sonra onlardan biri diğerinden Özel bazı hususlarla ayrılır. Bu şaşılacak tedbirin meydana gelmesi ancak herşeye kadir, her şeyi bilen ve hikmetle yapan Allah'a hastır. Allah'ın "Bunda düşünecek bir kavim için büyük ibretler vardır" sözünden de zaten bu anlaşılmaktadır.
Bu izahtan sonra rüyalar hakkında özel kitaplar bulunduğunu, bu konuyu bizden daha iyi bilen âlimler bulunduğunu da kaydedelim. Bu mevzu çok geniş ve çok yönlüdür. Bu konuda meraklı olanlar bu mercilere müracaatta bulunsunlar.
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.