Cevap: Şüphesiz, iyi bir sözün, iyi bir insandaki tesiri çok derindir. Ve yine şüphesiz iyi bir söz iyi bir insandan çıkarsa bu daha derin bir etki yapar. Çünkü, yaşamak, söylemekten daha tesirlidir. Dolayısıyla nasihatin, nasihatinin gereğini yerine getiren bir kimse tarafından yapılması çok büyük bir tesire sahiptir. İnsanın, yapmadığı şeyi söylemesi ayıp olarak karşılanmış ve bu konuda Allah şöyle buyurmuştur:
Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük bir nefretle karşılanır. (Saf/2-3)
el-Ikdu'l-Ferîd sahibi şöyle diyor:
Taç sultanların başında, inci genç kızların gerdanında güzeldir. Öğüt ve nasihat da, faziletli ve takva sahibine yakışır. Onun nasi-hatta bulunması daha da güzeldir.
İbn Semmak da şöyle diyor: "Diller güzel söyler, kalbler de güzel anlar, ancak işler buna muhalefet eder."
Ancak bu demek değildir ki nasihat edilen kişi, nasihati bir yana bıraksın, onunla hiç amel etmesin. Nasihat eden kişi, nasihatına muhalefet edip, dediğinin tersini yapsa bile nasihati dinleyen kişinin kulağını tıkaması ve tamamen ona arka çevirmesi gerekmez.
Hayır, nasihata muhtaç olanın böyle davranması asla uygun değildir. Çünkü hikmet, müslümanm yitiğidir, nerede bulursa onu almalıdır. Delinin bile güzel sözüne uymak insana zarar getirmez. Ziyad şöyle diyordu: "Ey insanlar! Bizi kötü sandığınızdan dolayı, güzel nasihatlan-mızdan uzak durmayın!" Evet, nasihat eden kişinin kötü olması, güzel nasihatim gözardı etmeyi gerektirmez. Kim söylerse söylesin, söylenene bakıp doğru ve güzel olandan faydalanmak gerekir.
Eski şairlerden biri şöyle diyor: Sen benim sözümle amel et, İşlerime bakma. Sözlerim sana fayda verir, Taksiratım sana zarar vermez.
Meşhur şair Ebu Nuvas -ki bu laubali ve abesle iştigal eden bir şahsiyettir- hayatını tetkik edenler ondan tiksinirler. Fakat bu, onun sözlerini derinlemesine düşünmemize bir mani teşkil etmez. O bir şiirinde şöyle söylüyor:
Bütün bağlardan kurtul ve selamete eriş.
Suskunluk derdiyle öl.
O sana kavuşmak derdinden daha hayırlıdır.
Nice kelimeler vardır ki, insanları ölüme götürmüştür.
Ağzına gem vuranlar ancak kurtulurlar.
Yine Ebu Nuvas şöyle söylüyor:
Dalanlarla beraber ben de daldım,
Boş verenlerle beraber ben de boş verdim.
Bir gencin varacağı şeye ben de vardım.
Bütün bunların neticesi meydana gelen günahlardır!
Abdullah b. Mübarek cihad için Şam'a gittiğinde mücahitlerin gayretlerini görünce şöyle söyledi: "Şüphesiz biz Allah'tan geldik, tekrar Allah'a döneceğiz. Ömrümüzü boşuna heba ettik, günlerimizi şiire verdik, halbuki cennet kapısı burada açıktır."
Yolda yürürken karşılaştığı bir sarhoşun şu şiiri okuduğunu işitti:
Heva ve hevesim beni alçalttı işte ben bir zelilim, Benim gittiğim yol yol değildir.
Abdullah b. Mübarek hemen bir kağıt çıkardı ve o beyti yazdı. Ona "Sen sarhoşun söylediği şiiri mi yazıyorsun?" dediklerinde şöyle söyledi: "Bir çok cevherler vardır ki onlar harabelerde olur."
Öyle ise iyi sözleri hangi insandan olursa olsun alacağız. Eğer iyi bir insandan çıkarsa ne ala. Yoksa kelimenin kötü bir dilden çıkması zarar vermez. Böylelikle sahibi iyi değildir deyip, iyi nasihatin gereğini yapmaktan geri kalmamış oluruz.
Allah en iyi bilendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.