☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

☝https://www.muhammediyye.org/
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

Teoriye göre;İlluminati yani uzaylı ve insan melezi ırklar,yarı vampir,yılan,ejderha vs melez soylardan oluşan topluluk,masonik, illuminatik firavun ve nemrud soylarının hipnoz,büyü,zihin kontrolü,algı yönetimi ile bireyler ve toplumları yönetmesi,hizbüşşeytan illumiatinin küresel illuminatik sistemi; siyaset,medya,sivil toplum,terör örgütleri,mafya,enerji,silah,ilaç,gıda tekeli alanlarda illuminati varlığı

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız Allah razı olsun.

  • tab1
  • tab2
  • tab3
  • tab4
  • tab5
  • tab6
  • ☝📖 المحمية 📖☝

S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks

الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي

Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

SORU: Yahudilerin Hz. İsa'nın kanını dökme konusunda suçsuz ol­dukları hakkında yakında yayınlanacağı söylenen belge hususunda ne dersiniz?

Sorularla islamiyet-10->CEVAP: Bana öyle geliyor ki konuya iki açıdan bakmamız gerek­mektedir: a. Dini açıdan b. Siyasi açıdan.


Önce konunun dini açısını ele alalım:


Müslümanlar Hz. İsa'nın öldürülmediği hususunda görüş birliği etmişlerdir. Nitekim Kur'an'da: "(Onlar) onu (Hz. İsa'yı) ne öldürdüler ne de astılar..." (Nisa/157) buyuruluyor.


Fakat Kur'an'ın Hz. İsa'nın öldürüldüğünü ve asıldığını kabul et­memesi, Yahudilerin müstahak oldukları kovulmadan, lanetten, dünya ve âhirette verilecek azaptan temize çıkmalarını gerektirmez. Çünkü onlar peygamberleri öldürmüş, temiz ve bakire Meryem'in rezillik, fa­hişelik yaptığım söylemiş ve Hz. İsa'nın bu rezilliğin meyvesi olduğu­nu iddia etmişlerdir. Daha sonra Allah katından peygamber olarak ge­len Hz. İsa'yı reddetmişlerdir.


Hz. İsa'yı inkar etmekle de kalmamışlar, ona tuzak kurup aleyhin­de entrikalara girişmişlerdir. Entrikalarını olgun başları koparan büyük kimseleri yok eden güçlü, kudretli devlet adamları aracılığı ile işletip sonunda Hz. İsa'yı öldürmeye girişip, bunun için gerekenleri yapmış­lardır. Fakat onlarla yapmayı diledikleri şey arasına kendilerinin veya her hangi bir insanın mâni olmayacağı birşey girerek dilediklerini ger­çekleştirmeye engel olmuştur.


Bunun anlamı şudur: Eğer suçlarını tamamlamaya fırsat bulup Hz. İsa'ya saldırmaya imkan bulsalardı bu suçu işlemekten geri durmaya­caklardı. Her ne kadar araya giren engel sebebiyle ona ulaşmak güç ve kudretleri dışında kalmış iseler de Yahudiler düşünce niyet ve yöneliş


bakımından suçlu olarak vasıflandırılmışlardır.


Eğer sonradan ortaya attıkları belge ile Yahudileri Hz. İsa'nın ka­nından temizlemek, onu öldürmediklerini isbat etmek istiyorlarsa, önümüzde en yüce kaynak olan Kur'an'dan sonra bir başka belge daha vardır.


Bu belge meşhur bir hristiyan kaynağıdır. Uzunca bir süreden be­ri basılıp yayınlanmış bulunan bu belge Hz. İsa'nın Öldürülmesi ve asıl­ması hususlarında Kur'an ile uyum içerisindedir. Sözünü ettiğim bu belge Prof. Halil Saâde'nin çevirisini yapıp Reşid Rıza'mn 1907 yılın­da yayınladığı Barnaba İncili'dir.


Ben bu İncil'deki Hz. İsa'nın öldürülme girişiminin anlatıldığı kıs­mı okudum. Geliniz birlikte bu kitabın 313. sahifesindeki şu maluma­tı okuyalım:


Yehuda ile askerler birlikte Hz. İsa'nın olduğu yere yaklaştıkların­da, Hz. İsa büyük bir kalabalığın yaklaşmakta olduğunu anladı. Bu sebeple korkarak evin bir kenarına çekildi. (Havarileri oluştu­ran) onbirler uyuyorlardı.


Hz. Allah kulunun tehlikede olduğunu görünce Cebrail, Mikâil, İsrafil ve Azrail'den oluşan elçilerine Hz. İsa'yı dünyadan çekip al­malarını emir buyurdu.


Termemiz melekler gelip Hz. İsa'yı bulunduğu evin güney cephe­sinde bulunan pencereden alıp göğün üçüncü katma koydular. Hz. İsa burada sonsuza kadar Allah'ı teşbih etmektedir.


Yehuda (ki bu, Hz. İsa'yı askerlere şikayet edip, yerini gösteren haindir) Öfkeli bir şekilde Hz. İsa'nın göğe çekildiği odaya girdi. Hz. İsa'nın talebelerinin (havarilerin) hepsi uyuyorlardı. Hz. Allah bu anda çok ilginç bir şey yarattı: Yehuda'nm konuşması ve yüzü değişerek Hz. İsa'nın bir benzeri olup çıkıverdi. (Hz. İsa'nın tale­beleri der ki): Hatta biz Yehuda'nın İsa olduğunu sandık. Yehu-da'ya gelince, o bizi uyandırdıktan sonra hocamızın nerede olduğunu aramaya başladı. Bunun içindir ki biz hayret edip şöyle ce­vap verdik: '"Efendim, hocamız sensin, bizi unuttun mu?" Yehuda ise gülerek şöyle dedi: "Siz aptal mısınız? Yehuda İskaryut'u tanı­mıyor musunuz?"


Yehuda bunları söylemekte iken askerler içeri girdiler ve (İsa şek­lini almış olan) Yehuda'yı yakaladılar. Çünkü o her yönden Hz. İsa'ya benziyordu. Biz ise Yehuda'nın sözlerini işitip, askerler top­luluğunu görünce deliler gibi kaçmaya başladık.


Ketenden bir çarşafa sanlı olan Yehuda'da uyanıp kaçmaya başla­dı. Onu çarşafından bir asker yakalayınca çarşafı bırakıp çıplak olarak kaçtı. Hz. Allah İsa'nın duasını kabul edip onbir talebesini kötülüklerden kurtardı.


Askerler Yehuda'yı yakalayıp alay ederek kendisini bağladılar. Çünkü o gerçeği söylüyor ve İsa olduğunu inkar ediyordu. Asker­ler alaycı bir şekilde: "Efendim! Korkmayın, biz seni İsrailoğulla-rı'nın başına kral yapacağız. Ancak kral olmayı red edersin diye


seni bağladık" dediler.


Yehuda (askerlere) şöyle cevap verdi:


Her halde siz çıldırmış olmalısınız. Siz, İsa'yı almak üzere eliniz­de ışık ve silahlarla sanki bir hırsızı yakalamak üzere geldiniz. Si­ze onun yerini gösteren benim. Şimdi beni kral yapmak için mi bağlıyorsunuz?


Bu sırada askerlerin sabrı taşıyordu. Artık vurdukları tokat ve tek­me darbeleri ile Yehuda'yı perişan hale getiriyorlardı. Boynuna ip bağlayarak onu Kudüs'e götürdüler.


Barnaba İncilinde devamla Yehuda'nın Hz. İsa'ya benzeyen görü­nümü ile Kral ile karşılaşmasını şöyle anlatıyor: "Kral, Yehuda'nın id­dialarını duyunca onun aklını kaybettiğini düşündü. Sonunda Yehuda öldürüldü."


Demek ki önümüzde basılı, yayınlanmış meşhur bir hristiyan kay­nağına dayanan belge bulunmaktadır. Bu belge Hz. İsa'nın öldürüldügünü ve asıldığını reddetmektedir. Buraya kadar konuyu dini açıdan ele aldık. Meselenin özeti şudur: Yahudiler gerçekte Hz. İsa'yı öldür­memiş ve asmamışlardır. Fakat onlar Öyle bir suç işlemişler ki bu suç gökte ve yerde büyük gürültüler koparmıştır.


Gerçekte (onlar Hz. İsa'yı öldürmediler değil,) kendileri ile Hz. İsa'yı öldürme eylemi arasına giren Allah'ın kudreti (sebebiyle öldür­meye güçleri yetişmediği için öldüremediler.)


Konunun siyasi açısına geliyoruz: Yahudilerin ileri sürdükleri bu belge zeki bir Yahudi tuzağıdır. Onlar bu girişimleri ile Yahudiler ve Hristiyanlardan oluşan bir kitleyi Arablann ve müslümanların karşısı­na çıkarmak istemektedirler. Sanki Yahudiler, Hristiyanlarla araların­daki düşmanlığı hafifletmek gayreti içindedirler. Eh, onlar Hz. İsa'yı öldürmediklerine göre Hristiyanların dostudur. Yahudiler bu girişimi şunun için yapıyor: Hristiyanlann bedeninde kanayan yara, İsa'nın öl­dürülüp asılmış olmasıdır. Bu olayın suçlusu ise Yahudilerdir.


Yahudilerin bu girişimi ile meydana gelecek kutuplaşmanın karşı­sında bizim durumumuz ne olmalıdır? Bu durum karşısında (müslü-manlar olarak) durumumuz, çeşitli görevleri yerine getirmemizi gerek­tirmektedir.


Birinci görevimiz, ne önünden ne de arkasından batılın yaklaşma­yacağı Kur'an'da sabit olan Yahudilerle ilgili suçları ortaya koymak olmalıdır.


Bana öyle geliyor ki Kur'an-ı Kerim bize Yahudilerin üç durum­dan geçtiklerini anlatmaktadır.


Birinci durum ihsan, lütuf ve ikramlara nail oldukları dönemdir.


İkinci durum, yüz çevirip Allah'ın emirlerine karşı gelip, onlara uymadıkları dönemdir.


Üçüncü durum, cezalandırıldıkları dönemdir.


Kur'an'ın bize anlattığına göre Cenab-ı Hak Yahudileri, yaşadık­ları zamanın halklarının yükselebilmesi mümkün olandan daha yük­sek derecelere yüceltmek istemiş, onları (o zaman) cümle âleme üstün kılmıştı. Onlara sultanlık ve ayrıca on (çeşit) nimet verilmişti. Pe­ki ne oldu?


Bu bol ve geniş, daha önceki toplumlardan ve çağdaşlarından hiç birine verilmemiş olan nimetlere karşı on hata işleyerek cevap verdi­ler. Sanki her bir nimet, bir isyan ve günah ile karşılanıyordu. Daha sonra bununla yetinmeyip günahlar üstüne günahlar işlediler. Karşı koyma aşamasını ceza aşamasının izlemesi kaçınılmaz idi.


Lütuf ve ihsan ne kadar bol ve geniş olduysa, sapma da o denli büyük ve tehlikeli oldu. O halde ceza da, olabileceğin en şiddetlisi ol­malıydı.


Kur'an'da ceza olarak Yahudilerin şekillerinin maymun ve domu­za çevrildiğinin bildirilmesi yeterlidir. (Bkz. Bakara/65, Maide/60, A'raf/116). Onların kimisi putperest oldu, Allah'tan bir himayeye ve insanların himayesine sığmmadıkça üzerlerine miskinlik ve zillet dam­gası vuruldu. (Bkz. Âl-i İmran/112)


Ayrıca Kur'an Yahudilerin Allah'ın gazabına uğradıklarını da bil­dirmektedir. (Bkz. Bakara/61, Âl-i İmran/112)


İhsan olunan lütuf ve ikram ile, verilen elemli azap arasmdaki bu denge -ki ikisi arasında şiddetli bir karşı koyma vardır- her topluma ib­ret olmalıdır. Tâ ki başka bir halk, Yahudilerin işlediği hataları ve gü­nahları işlemesinler ve Yahudilere verilen ceza onların başına gelmesin.


Demek oluyor ki birinci görevimiz, Yahudilerin kötülüklerini, gü­nahlarını ve yaptıklarını Kur'an'ın ışığında (kamu oyuna) sunmak ol­malıdır.


İkinci görevimiz, Kur'an'ın Yahudilerle ilgili olarak anlattıkları ile Hz. İsa, Hristiyanlar ve doğruluktan ayrılmamış ve iman etmiş rahip­ler hakkında anlatılanları karşılaştırmaktır. Maide suresi 82. ayeti bir örnek olabilir.


Bu ayette Yahudilerin adı Allah'a şirk koşanlardan önce geçmek­tedir. Her ne kadar gramer (nahiv) âlimlerinin ifade ettiğine göre Ya­hudi kelimesi ile müşrikleri ifade eden kelimeler arasındaki vav harfi bir sıra ve takibi gerektirmiyorsa da Yahudilerin başta zikredilmiş ol­ması, şirk koşanlarla birlikte Yahudilerin mü slü m ani ara şiddetli düş­man olduklarım ifade eder.


Yahudilerin bu durumu ile ayetin alt tarafında Hristiyanlar hak­kında söylenilenleri karşılaştıralım:


Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da "Biz Hristiyamz" deyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde ke­şişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. (Ma-ide/82)


Ayrıca Yahudilerin günahkâr kişiliklerinin korkutucu tasviri, doğ­ru yoldan sapan kibirli kişilikleri ile Kur'an'ın, dünya kadınlarının efendisi Hz. Meryem'i ve başka hiç kimseye verilmemiş ölüyü dirilt­me, kör ve alacalı kimseleri iyileştirme gibi mucizeler verilmiş olan Hz. İsa'nın kişiliğini anlatışı arasında karşılaştırmalar yapmalıyız.


Üçüncü görevimiz, Yahudilerin yalnız müslümanlara yönelik de­ğil, hristiyanlara yönelik suç ve cinayetlerini de ortaya çıkarmalıyız.


Yahudiler müslümanların iki kıblesinden birincisi ve üçüncü ha­remleri olan Mescid-i Aksâ'nın bulunduğu toprağı zorbalıkla aldığı za­man sadece müslümanların kutsal yerlerine saldırmakla kalmadılar. Aynı zamanda Filistin'de Hz. İsa'nın beşiğine, Kıyamet Kilisesi'ne ve Beşik Kilisesi'ne de saldırdılar, ki buralarla Hristiyan Arablar şeref duymaktadır.


Hristiyanlan, özellikle Arab olanlarını bilinçlendirmeliyiz. Bu za­hiren doğru gibi görünen Hz. İsa'nın öldürülmemiş olması meselesine kanıp Yahudilerin ortaya attığı bu akıma kapılmasınlar.


Çünkü Yahudiler bu söylemleri ile pis bir tuzak peşindedirler. Maksatları Arablann direncini kırmak, Filistin'in geri alınması husu­sundaki Arab planını geçersiz kılmak ve Filistin'e yabancı olarak gelen Yahudileri geldikleri yere gönderme çalışmasını engellemektir.


Dördüncü görevimiz, Yahudilerin ileri sürdükleri bu belge ortaya çıksa da çıkmasa da bize bir zarar vermeyeceğinden emin olmamızdır.


Zira böyle bir belge ortaya çıkmaz ise Hristiyanlar ile Yahudiler arasındaki düşmanlık devam edecek, dolayısıyla Filistin'in geri alın­ması eyleminde Hristiyanlar müslümanların yanında yer alacaklar de­mektir.


Eğer sözü edilen belge ortaya çıkarsa bunu ortaya atanlar belge­nin içindeki bilgilerin doğruluğunu itiraf ederlerse, bu Hristiyanlar ta­rafından "Onlar onu (İsa'yı) ne öldürdüler ne de astılar. Fakat (öldür­dükleri) onlara İsa gibi gösterildi" (Nisa/157) ayeti kabul edilmiş de­mektir.


En iyi bilen Allah'tır

Bu Bölümdeki(10) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-10.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




SORU: Yahudilerin Hz. İsa'nın kanını dökme konusunda suçsuz ol­dukları hakkında yakında yayınlanacağı söylenen belge hususunda ne dersiniz? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.