Sorularla islamiyet-10->CEVAP: Hemen söyleyelim: Bu keşif yeni bir şey değildir, öncekilerin kitaplarından nakledilen çok eski bir görüştür, er-Râzi Mefatihu'l-Ğayb isimli eserinde bu konuda şu bilgileri verir:
Bazıları bu tür başlangıçların bazı rakamların rumuzu olduğunu söyleyerek Peygamber'e karşı gelmiştir.
Alusi Tefsirinde Ali'nin "Ha-mim-ayn-sinkaf' ayetinden rakam hesabıyla Muaviye olayını çıkardığı bildirilir.
Ebul-Hakem, kendi tefsirinde "elif lâm-mim-ğulibetir-Rûm" ayetinden 583 hicri yılında Beyt'ül-Makdis'in fethini çıkartmıştır.
Bu tesbiti yaptıktan sonra şunları söyleriz: Kur'an-ı Kerim, bir hidayet, ahlâkı güzelleştirme, nefisleri temizleme ve toplumu ıslah etme düsturu olsun diye sonsuz hikmet sahibi ve herşeyden haberdar olan Allah katından indirilen bir kitaptır. Bilim ve fen konularında ayrıntıya girmemesi Kur'an'ın yüceliğine ve eşsizliğine bir zarar vermez. Bunlar onun esas hedeflerinden değildir. Bu sebeple Kur'an âyetlerini bilimsel veya matematiksel, ya da fenni olarak tefsir etmede ve onlara taşıyacağı ve taşıyamayacağı bu tür manaları yüklemede aşırı gidenler yanılgı içerisindedirler. Çünkü bilimsel nazariyeler, hataya ve değişime, düzeltilmeye, ilave yapılmaya ve eksiltilmeye açıktırlar. Allah'ın kelamı bütün bunlardan yücedir ve uzaktır.
Evet, Kur'an-ı Kerim'de yeryüzünden ve gökyüzünden, yıldızlardan ve gezegenlerden, aydan ve güneşten, bitkilerden ve aşılayıcı rüzgarlardan, dağlardan, denizlerden ve nehirlerden, ceninin oluşumundan, yeryüzünün yayılıp açılmasından ve gecenin gündüzü bürümesin-den söz edilir. Fakat bütün bunlar ayrıntıya girmeyen toplu bir bakıştan ve genel işaretlerden ibarettir. Sanki melekût âleminin araştırılması ve incelenmesi için bir teşviktir. Bununla beraber Kur'an-ı Kerim kesin ve değişmeyen bilimsel hakikatlere de ters düşmez. Kur'an'daki bilimsel, ruhi, tıbbi, felsefi veya tasavvufi özellikleri araştırıp bulmaya aşırı düşkün kimselerin bu alandaki aşırılıklarını törpülemelerini ne kadar da çok isterdik!
Şimdi gelelim konumuza, "elif-lam-mim, eliflamra, hâ-mim, yasin, tâ-ha, nûn, kâf..." gibi harflerle başlayan sûre başlan konusunda pek çok görüş vardır. Bazı âlimler bu konunun ilmini Allah'a havale etmişler ve bu tür başlangıçların bilgisini Allah'ın sadece kendisine sakladığını, insanlara bunları bilme hakkını vermediğini söylemişlerdir. Bu görüş, "Kur'an-ı Kerim apaçık Arabça bir kitaptır, belagat ve fesahatin eşsiz bir örneği olarak gelmiştir, dolayısıyle içinde anlaşılmayan şeylerin olması onun belagatı ve fesahatiyle çelişir" denilerek reddedilmiştir. Bazıları da bu başlangıç harflerinin sûre isimleri olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu sûrelerin bunlardan başka isimleri olduğu için bu görüş de reddedilmiştir, Özel isimler niye tekerrür etsin?
Ayrıca bu harflerden bazıları, meselâ "elif-lam-mim, elif-lam-râ, hamim" pek çok surede tekrar etmiştir. Sûre isimleri niçin tekrar edilsin?
Bazıları da bu harflerin yemin edatları olduğunu ve Hak Teâlâ'nın bu harflerden sonrasına bunlarla yemin ettiğini söylemişlerdir. İbn Ab-bas'ın bu konuda şöyle dediği rivayet edilir:
Allah bu harflerle yemin etmiştir.
Bu tuhaf görüş de şu şekilde çürütülmüştür: Arablar bu harfleri yemin olarak kullanmamışlardır. O halde onların bilmedikleri bir üslupla onlara nasıl hitab edilir. Kaldı ki pek çok sure başında yemin de uygun düşmemektedir.
Bir görüşe göre bu harfler Allah'ın isimleridir. Mesela e/z/Ehad'e, lâm Latife, mim Mecid'e vs. işarettir, demişlerdir. Bu görüş de çürütü-lebilir, çünkü bu isimlere bu harflerin işaret ettiği kesin ve belli değildir. Bunu biz içtihat veya tercihle belirleyebiliriz. Bu da geniş bir ihtilaf kapısı açar.
Bir görüşe göre bu harflerle idrakler harekete geçirilmek, kalpler ve kulakların dikkati çekilmek istenilmiştir. Çünkü bu anlaşılmayan bir üsluptur ve dinleyenler bunların künhüne vâkıf olmak için dikkat kesilirler. Fakat bu görüş de "Tekrar edildiğinde, dikkat çekme özelliği ortadan kalkar" denilerek reddedilmiştir. Çünkü bu harflerin ilk kullanımında orijinal gibi görünen şey tekrarlanınca ve tekrar tekrar işitilince artık bilinmiş olur ve alışılır, böylece de zihni ve idraki harekete geçirme özelliği ortadan kalkar.
Bir görüşe göre de bu harflerin kullanılmasıyla orijinal bir söylemin geliştirilmesi ve fikrin harekete geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu harfler okuma yazma bilmeyen ümmi bir peygamberin ağzından çıktığı için bir anlam ifade eder, çünkü ümmi Arablar her ne kadar bu harfleri konuşurken kullanıyorlarsa da onların isimlerini söylemeyi bilmiyorlardı. Şu ayet-i kerimede buna işaret edilmektedir:
Sen daha önce bir kitap okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı bâtıla uyanlar şüpheye düşerlerdi. (Ankebût/48)
Bu görüşe de Kur'an'ın muhtevasıyla ortaya koyduğu eşsizlik ve meydan okuma özelliği, onu ümmi bir peygamberin getirmesinden daha önemli ve daha büyüktür, diye cevap verilmiştir.
Akla yatkın ve insaflı bir araştırmacıyı ikna eden en meşhur görüş şudur: Bu harfler, belagat ve beyanın ustası ve Arabça'yı çok iyi kullanan Arablara şöyle demek için zikredilmişlerdir: Doğrusu bu Kur'an şu şu harflerden meydana gelmiştir. Bu harfler sizin konuştuğunuz harflerdir. Eğer siz Kur'an'ın Allah kelamı olduğundan şüphe ediyorsanız, siz de onun bir benzerini getirin. Bunun için elinizde imkanlarınız var. Size bu teklif ve meydan okuma hep tekrarlandı... Bu sebeple genelde bu harflerden sonra Kur'an'dan, onun konumundan ve mertebesinden ve apaçık bir hidayeti kapsadığından söz edilmiştir.
Fakat ne olursa olsun, bu konuda kesin bir görüş ileri sürmek mümkün değildir. Çünkü bu, yaratıcının kelâmıdır. Ondan bazı şeyleri delillere ve istidlale dayanarak anlayabiliriz. Neyi kastettiğini en iyi yine Allah bilir. Her bilgi sahibinin üstünde bir bilen vardır.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-10.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.