Sorularla islamiyet-11->CEVAP: Kur'an-ı Kerim'de göklerin bina edilmesi konusu bir kaç yerde tekrarlanmıştır. Bakara sûresinde Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
O, yeryüzünü size bir döşek, göğü de bir bina kıldı. (Bakara/22)
Gafir sûresinde şöyle buyurmaktadır:
Sizin için yeri durak, göğü bina eden Allah'tır, (öafir/64)
Kaf sûresinde şöyle buyurur:
Onlar, üstlerindeki göğü nasıl yapmışız, süslemişiz, bakmazlar mı? (Kâf/6)
Zâriyat sûresinde şöyle buyurur:
Göğü, gücümüzle biz kurduk: Şüphesiz biz geniş kudret sahibiyiz. (Zâriyat/47)
Nâziât sûresinde şöyle buyurur:
Ey inkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina etmiştir. (Nâziat/27)
Şems sûresinde şöyle buyurur:
Göğe ve onu bina edene... andolsun... (Şems/5)
O halde sema, yani gök nedir? Göğün bina edilmesinden ne kastedilmiştir? Arab dilcileri diyorlar ki yüksek olan ve yükselen her şey sema diye ifade edilir. Bundan da anlaşılıyor ki gök, yeryüzünün üzerinde yükseldiği için semâ diye isimlendirilmiştir. Bir şeyin üstünde olan herşey altındakinin semasıdır ve senin üstündeki her şey semâ'dır. Bizim üstümüzdeki âlemin tamamına semâ/gök diyebiliriz. Menar Tef s/n'nde ifade edildiğine göre bina etmek, bir şeyi özel bir biçim oluşturacak şekilde başka bir şeyin üzerine koymaktır. Allah Teâlâ göğü, bir binanın düzeni gibi bir düzenle yaratmış ve inşa etmiş, ondaki cisimlere (yıldızlara ve gezegenlere) şu gördüğümüz nitelikte bir biçim vermiş ve onları çekim kanunuyla yerlerinde tutmuştur. Bu sebeple arz üzerine düşmezler ve birbirleriyle çarpışmazlar. Ancak kıyamet günü geldiği zaman çarpışırlar ve yeni bir yaratılışın oluşması için âlemin düzeni bozulur.
Buna göre göğün bina edilmesi, içindeki cisimlerin ve yıldızların sağlam bir bina gibi yerleştirilmesi demektir. Sözü edilen âyetteki seb'an şidaden tabirinin izahı Muhammed Abduh'a göre şöyledir:
Bu sehya tarâik yani yedi yol demektir. Bunlar, içinde yedi tane meşhur gezegenin bulunduğu göklerdir. En çok bunlar göründüğü ve herkes tarafından bilindiği için özellikle bunlar zikredilmiştir. Ancak Allah Teâlâ bunlardan daha büyük olanları da bina etmiştir. Onlar gökler âleminin ötesindedir. Şidad diyerek şiddetle vasıflandırmasının sebebi bina ettiği gökler aleminin çok sağlam olması ve zamanın geçmesinden etkilenmemesidir.
Muhammed Abduh Tefsiru Cüz'ü Amme'de "Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina etmiştir" âyetine de temas etmiş ve şöyle demiştir:
Bu, göğün yaratılış keyfiyetini beyandır. Bina etmek, dağınık parçaları birbirini tutacak şekilde bağlayarak sağlam bir yapı oluşturuncaya kadar birbirine ilave etmektir. Allah Teâlâ yıldızları da böyle yapmıştır: Bu yıldızlardan her birini nisbeten diğerinin üzerine koymuş, bununla beraber herbirini de kendi yörüngesinde tutmuştur. Nihayet onlardan görünüşte tek bir âlem meydana gelmiştir ve tek bir isimle isimlendirilmiştir, o da bizim üzerimizdeki sema (gök) dır.
Allah onun tavanını yükseltti ve onu bir düzene koydu. (Nâzi-ât/28)
Zikrettiğimiz Nâziât/28 ayetinin anlamı da budur.
Tabiat bilgisi ve astronomide uzman olanlar şöyle diyor: "Bilimsel anlamıyla gök (sema), hangi yönden ve nereye kadar ve hangi şekilde olursa olsun yeryüzünü kuşatan her şeydir. Bu, arzı kuşatan atmosferi ve onun ötesindeki ilânihaye bütün yükseklikleri içine alır. Kâinatın, boşluğu orada başlar. O boşluğun içinde ve derinliklerinde muhtelif şekilleri, hacimleri ve mahiyetleriyle eşsiz bir düzen içerisinde hareket eden, yayılmış diğer gökcisimleri vardır. Bu gök cisimleri yeryüzü sakinlerine ışık vererek ve sönerek peşpeşe görünürler ve gizlenirler. Bunların hepsi yüksekliklerinde, çekim kuvvetiyle birbirlerine bağlılıklarında, birbirleriyle uyum içinde oluşlarında ve kat kat derece-lenişlerinde tıpkı binalar gibidirler."
"Yedi kat gök ile, güneşin etrafında dönen yedî gezegenin yörüngelerinin kastedilmiş olması da mümkündür. Bununla arzı kuşatan muhtelif tabakalar da kastedilmiş olabilir. Allah Teâlâ arzın yaratılışını tamamladıktan ve onun üzerindeki hayat başladıktan sonra, arzın etrafını kuşatan atmosfere bu hayata uygun ve onu fezanın tehlikelerinden koruyacak bir nitelik kazandırmıştır. Ortaya muhtelif atmosfer tabakaları ve kainatın boşluğundaki güvenlik kuşaklan çıkmıştır ki bilim bunların bazısından sözetmektedir."
Modern bilimin verdiği bu bilgiler Kur'an-ı Hakim'in ibareleriyle çelişmez, bilakis onu teyid eder, destekler. Bu sebeple bu bilginler göğün bina edilmesine dair âyetlere şöyle bir yorum getirirler: "Okuma yazma bilmeyen ve kültürsüz bir toplumda yetişen ümmî bir Peygamberin insanlara göklerin yedikat olduğunu öğretmesi mümkün değildir. Bu gök tabakalarının varlığı ancak bilimle öğrenilebilir. Okuması yazması olmayan ümmî Muhammed asm bunları, kendisini gönderen ve ona Kur'an-ı azim'i indiren Allah ona bildirmemiş olsaydı nereden bilebilecekti?"
Bu bilgilerden de anlıyoruz ki gökle ilgili sözkonusu âyetlerle uzay gemilerinin ayın üzerine inişi arasında hiç bir çelişki yoktur. Çünkü bu araçlar üzeri kapalı bir binayı delip geçmiyorlar, fakat gök cisimleri arasındaki mevcut fezayı (boşluğu) delip geçiyorlar. Sonra da bu cisimlerden hangisine ineceklerse ona doğru yöneliyorlar. Bu cisimleri ve yıldızları sonsuz güç ve kudret sahibi Allah Teâlâ bu geniş fezada asılı tutmaktadır. Aralarında doğru bir münasebet ve sağlam bir çekim kuvveti vardır. Bunlardan her biri kendi yörüngesinde ve kendi ka-rargahındadır. Bu ilahi muhkemlik, hiçbir bozukluğu olmayan sağlam bir binaya benzer.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-11.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.