Sorularla islamiyet-11->CEVAP: Allah Teâlâ Cuma sûresinde şöyle buyurur:
Tevratla yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kimselerin durumu ne kötüdür! Allah zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez. (Cuma/5)
Bu yahudilerin Tevrat'la amel etmeyi terkettikleri zamanki durumlarına dair Allah'ın katından indirilmiştir ve Muhammad'in peygamberliğine inanmalarını emrettiği halde onlar buna inanmamaktadırlar. Çünkü Hz. Muuhammad'in peygamberliği, Allah katından indirilen Tevrat'ta müjdelenmiştir. Sanki âyet şöyle demektedir: Tevrat'ı yüklenenler, yani onunla amel etmekle yükümlü olanlar -ki "hamalet" kefalet anlamına gelir, yani Allah onlara Tevrat'ın içindekileri uygulamalarını emretmişti- "sonra da bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenler" yani Allah'ın emrine icabet etmeyenler, Tevrat'ın kendilerine emrettiği şeyleri uygulamayanlar, onun hakkını eda etmeyenler, onu hakkıyla yüklenmeyenler ve içindekilerle amel etmeyenler, "ciltlerce kitap taşıyan merkep gibidirler." Ayette geçen esfar, sifr kelimesinin çoğuludur. Sifr büyük kitap demektir, kök anlamı açmaktır, kitap da manayı açtığı ve açığa çıkardığı için bu ismi almıştır.
Allah Teâlâ onların yanlarında Tevrat'ın hükümlerini uygulamamaları halini, sırtında kitap taşıyıp da bu kitabı taşırken yorulmaktan başka kârı olmayan merkebin haline benzetmiştir. Yahudilerin kendi kitaplarından, isyanları ve inatçılıkları sebebiyle azaba müstehak olsunlar diye aleyhlerinde bu kitabın şahitlik etmesinden başka bir nasipleri yoktur. Sonra Kur'an-ı Kerim bu benzeyişi kötülemiştir. Kur'an'ın inak şadı onların halini kötülemektir. Yani Allah'ın âyetlerini yalanlayan bu milletin durumu ne kötüdür. Allah, rablerinin emrine karşı gelen, O'nun peygamberlerini inkar eden zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez. Onlar hakkı gizlemeleri sebebiyle zalim oldular, isyan ve inkar etmeleri sebebiyle de (azabı hak edip) kendilerine zulmettiler.
Şöyle bir soru sorulabilir: Yüce Allah, inkarcı Yahudilerin durumunu niçin merkeplerin durumuna benzetmeyi tercih etti? Bu soruya er-Râzî şöyle cevap veriyor:
Bu benzetmede diğer hayvanların arasından merkeplerin seçilmesindeki hikmet nedir? Biz deriz ki bunun bir kaç türlü izahı vardır: Allah Teâlâ atı, katın ve merkebi binmek ve süs için yaratmıştır. Ziynet olma özelliği, binme ve yük taşıma özelliğine nisbetle atta daha çoktur ve daha açıktır. Bu durum katırda attan daha azdır, merkepte katırdan daha azdır. Katır bu konuda orta bir konumdadır. O halde yük taşıma özelliğinin atlar, katırlar ve diğer hayvanlara nisbetle merkeplerde daha açık ve daha galip olması gerekir.
Benzetmede merkebin seçilmesinin bir diğer sebebi cehalet ve ahmaklığı ortaya koymak içindir Bu da merkepte daha barizdir.
Bir diğer sebep de başkalarında olmayan zillet ve alçaklığın merkepte bulunmasıdır.
Bu makamda söylenen sözün maksadı onları kınamak ve küçümsemektir. Bu noktada merkeplerin tercih edilmesi uygundur ve isabetlidir. Benzetmede merkeplerin seçilmesinin bir diğer izahı da şudur: kitapların merkeplere yüklenmesi daha kolay, daha elverişli ve güvenlidir. Çünkü merkep uysal ve yumuşak başlı bir hayvandır. Ahmak bir çocuk bile kolayca ona hükmedebilir. Diğerlerine nisbetle merkebin zikredilmesini daha uygun kılan sebeplerden birisi de budur.
Lafızların ve lafızlar arasındaki münasebetin gözetilmesi kelâmın müştemilâtındandır. Esfar ve hımar lafızları arasında diğer haya-vanlarda olmayan lafzi bir münasebet vardır. Bu sebeple hımar (merkep) kelimesinin zikredilmesi daha uygundur.
Âyet-i kerimede Kur'an-ı Kerim'i ihmal etmemeleri, onun rehberliğini unutmamaları ve onu uygulamaksızın ve rehber edinmeksizin sadece ezberlemek, okumak veya dinlemekle yetinmemeleri için müslü-manlara da dolaylı bir uyarı vardır. Bazı müfessirler bu benzetmenin, Kur'an'ın anlamını bildikleri halde onunla amel etmeyen ve sanki ona ihtiyacı yokmuş gibi ondan yüz çeviren kimselere de işaret ettiğini söylemişlerdir. Bunun için Meymun ibn Mehran dedi ki: "Ey ehl-i Kur'an, Kur'an sizin peşinize düşmeden (yani sizin cezanızı kesmeden) siz Kur'an'ın peşine düşün (ona tâbi olun)." Sonra şu âyeti okudu:
Tevratla yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Allah en ıyı bilendir.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-11.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.