☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

SORU: Kur'an-ı Kerim Gaşiye sûresinde devenin yaratılmasından, göğün yükseltilmesinden, dağların dikilmesinden ve arzın yayılmasın­dan söz eder. Bunların aralarında ne gibi bir münasebet vardır?

Sorularla islamiyet-13->CEVAP: Allah Teâlâ Gaşiye sûresinde şöyle buyurur:


Bu insanlar devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiği­ne, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? (Gaşiye/17-20)


İbn Kesir bu âyeter arasındaki anehgi ve uyumu basit bir şekilde anlatmaya çalışmaktadır. îbn Kesir şöyle der:


Allah Teâlâ kullarının kendi azameti ve kudretine delalet eden mahlukatı hakkında düşünmelerini emrederek buyuruyor ki:


Onlar devenin nasıl yaratıldığına bakmazlar mı?


Deve ilginç bir yaratıktır. Tuhaf bir yapısı vardır. Son derece güç­lü ve kuvvetlidir. Bununla beraber ağır bir yükü yumuşaklıkla taşır. Zayıf bir sürücüye itaat eder. Eti yenir, tüyünden yararlanılır, sütü içilir. Dikkatlerinin deveye çekilmesinin sebebi, Arabların hayvan olarak genellikle deve bulundurmalarıdır.


Kadı Şureyh şöyle derdi:


Gelin çıkalım ve devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yüksel­tildiğine, yani Cenab-ı Hakkın göğü yerden yukarı nasıl kaldırdı­ğına bakalım.


Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:


Onlar, üstlerindeki göğü nasıl yapmışız süslemişiz, bir bakmazlar mı? Onda hiçbir çatlak da yoktur. (Kaf/6)


(Dağların nasıl dikildiğine bakmazlar mı?)


Yani yeryüzünün kendi sakinleriyle birlikte sarsılmaması için dağlar dikilmiş, sabitleştirilmiş ve sağlamlaştırılmıştır. Ve onlarda ala­bildiğine madenler ve menfaatler yaratılmıştır.


(Yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı?)


Yani yeryüzünün nasıl yayıldığına, uzatıldığına ve düzeltilip ha­zırlandığına bakmazlar mı? Kur'an, bindikleri deveye, üstlerinde bulu­nan gökyüzüne, karşılarında duran dağlara ve altlarında bulunan yer­yüzüne bakarak yaptığı gözlemlerle bunu yaratan ve yapanın kudreti­ni anlamalarını ve O'nun büyük bir rab, yaratıcı, yönetici ve mâlik ol­duğu ve O'ndan başka hiç kimsenin ibadete müstehak olmadığı sonu­cuna varmalarını tenbih etmiştir.


Müfessirler şöyle demişlerdir: Allah Teâlâ cennet ve cehennem ehlinin durumunu anlatınca bu, kâfirlerin tuhafına gitti ve inkar edip yalanladılar. Bunun üzerine Allah Teâlâ onlara kendi sanatım, kudreti­ni, hayvanları, gökyüzünü ve yeryüzünü yarattığı gibi herşeyi yaratma­ya muktedir olduğunu hatırlattı. Sonra ilk olarak deveyi zikretti. Çün­kü -mesela fili hiç görmedikleri halde- kendilerinde deve çokça bulu­nurdu. Allah Teâlâ onun yaratılışmdaki büyüklüğe dikkat çekti. Deve­yi kendisinden küçük bir varlığa boyun eğdirdi. O küçük varlık deve­yi yönetir, onu yere çöktürebilir ve kaldırabilir. Deve yerde çökmüş bir vaziyette iken üzerine ağır bir yük yüklenir ve bu yükle birlikte ayağa kalkabilir. Bu, başka hiçbir hayvanda görülmeyen bir durumdur. Allah Teâlâ insanlara devedeki bu muazzam yapıyı ve ondan çok daha küçük bir varlığın emrine onu nasıl verdiğini gösterir ve bununla kemli birli­ğine ve kudretinin büyüklüğüne işaret eder.


(Göğün nasıl yükseltildiğine bakmazlar mı?)


Yani bu gökyüzü yerden direksiz olarak yükseltilmiştir. Bir görü­şe göre de hiç kimsenin ulaşamıyacağı şekilde yükseltilmiştir, anlamı­na gelir.


(Dağlara bakmazlar mı, nasıl dikildi?)


Yani bu dağlar yeryüzünün üzerine hiç zail olmayacak şekilde na­sıl dikildi? Yeryüzü yayılıp düzeltildiği zaman sallandığı için Allah dağlarla onu sabitledi.


(Yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazla mı?)


Arablar en çok deveyle haşır neşir oldukları için önce deveyi an­lattı. Deveyi en iyi tanıyan insanlar Arablardı. Bu hayvan pek çok yön­den faydalıdır. Eti yenir, sütü içilir. Taşıma ve binmeye, üzerinde uzak mesafeler katetmeye, susuzluğa, az yeme ve çok yüke sabretmeye el­verişlidir. Arabların servetinin büyük bir kısmını develer oluştururdu. Onlar deve üzerinde seyahat ederlerdi. Bu durumda aklına takılan şey­ler üzerinde tefekkür eder. Binitine bakar, onu düşünür, sonra bakışla­rını gökyüzüne, sonra yeryüzüne çevirir. İşte bütün bunları iyice dü­şünmeleri emredilmiştir. Çünkü bunlar bağımsız, güçlü bir yaratıcının en açık delilleridir.


İbn Ebi Bekir er-Razi gökyüzü, deve, dağlar ve yeryüzü arasında­ki uyumdan da söz eder:


Allah Teâlâ cenneti tasvir edip anlatınca kâfirler anlatılan şeylere hayret ettiler. Allah Teâlâ da onlara dünyadaki gördükleri hayret verici şeyleri hatırlatarak bunlarda şaşılacak bir şey olmadığını ifade etti.


Katade der ki:


Allah Teâlâ cennetteki tahtların yüksekliğini anlatınca kâfirler: "Bu yüksek tahtlara nasıl çıkacağız?" dediler. Bunun üzerine Al­lah Teâlâ şu âyeti indirdi:


Devenin nasıl yaratıldığına bakmazlar mı?


Çünkü üzerindeki ağır yükle birlikte çöktüğü yerden ayağa kalkı­yor ve o yükü çok uzak yerlere taşıyabiliyor. Üzerine yükü yüklemek için yere çökertiliyor. Sonra da yüküyle birlikte ayağa kalkabiliyor. Yerde yatarken üzerine yük yüklenip de bu yüküyle birlikte ayağa kal-kabilen ondan başka bir hayvan yoktur. Deve, kendisini yönetecek her­kesin emrine, itaat edecek şekilde yaratılmıştır. Karaların gemisi ola­rak yaratılmıştır. On gün, hatta daha fazla susuzluğa tahammül etme sabrı verilmiştir. Çöllerde diğer hayvanların yemediği bütün bitkileri yiyebilecek şekilde yaratılmıştır. Fil, zürafa ve gergedan gibi deveden daha büyük diğer hayvanlardan örnek verilmemiştir. Çünkü Arablar bunlardan hiçbirisini görmemişlerdir ve tanımamaktadırlar. Çünkü de­ve onların en değerli ve en çok sahip oldukları mallarıydı. Deve onlar­dan, onlar deveden ayrılmazlardı. Deveyi, gökyüzünü, dağlan ve yer­yüzünü Kur'an bir arada zikretmiştir. Zira Arablar vadilerinde ve çöl­lerinde hep bu şeyleri görmektedirler. Allah Teâlâ onların bakışlarında­ki sıralamaya, en çok haşır neşir oldukları ve düşündükleri şeylere gö­re bir sıralama içinde bu örnekleri zikretmiştir.


 

Bu Bölümdeki(13) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-13.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




SORU: Kur'an-ı Kerim Gaşiye sûresinde devenin yaratılmasından, göğün yükseltilmesinden, dağların dikilmesinden ve arzın yayılmasın­dan söz eder. Bunların aralarında ne gibi bir münasebet vardır? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.