Sorularla islamiyet-14->CEVAP: Mushaftan bu âyet-i kerimeyi okurken bazı mushaflarda, sözü edilen elifin üstünde küçük bir sad harfi görürüz. Bu bir işarettir, soruyu soran kimsenin de zannettiği gibi bir hareke değildir. Bu işaret, İhdina kelimesinin başındaki elifin kat hemzesi değil vasıl hemzesi olduğunu gösterir.[3] Bu hemze (elif) mesela "ehazna" kelimesindeki hemze gibi değildir.
Bazı mushaflarda ihdina kelimesindeki elifin altında, onunla başlandığında esreli okunması gerektiğine işaret eden bir esre bulunur. Çünkü vasi elifi, kendisiyle başlanınca ortaya çıkar ve okunur.
Bazı musaflarda ihdina kelimesinin başmaki elif, vasi yapılacağı gözetilerek yazıda gösterilmez. Çünkü okuma esnasında bu kelime kendisinden önceki nestein kelimesine bitiştirildiği zaman elifin varlığı hissedilmez ve şöyle okunur: .nesteinühdina's-sırata'l-müstakim..."
"Bizi sırat-ı müstakime hidayet et" anlamına gelen bu âyette kulların yüce rablerinden kendilerine hidayeti lütfetmesi için bir dua, istek ve niyaz vardır. Yani: Bizi hayır ve saadete ulaştıracak olan mutedil ve doğru bir yola eriştir, ey rabbimiz! Bizi o yola doğru yönelt, senin rızana ve yakınlığına ulaştıracak olan hidayetin yolunu bize göster, demektir.
Sırât-ı müstakim, Allah'ın dinidir ve Allah kendi dininden başkasını kullarından kabul etmez ve bu dini öğreten de Allah'ın elçisi Hz. Muhammed (s.a)'dir.
Hidayetin dört çeşidi vardır:
Birincisi vicdan-ı tabii ve ilham-ı fıtri denilen hidayettir. Meselâ çocuğun beslenme ihtiyacını hissetmesi ve ihtiyacını gidermek için kendisine herhangi bir şekilde öğretilmeden, yaratılıştan ağlaması ve annesinin memesini görür görmez onu ağzına alıp emmesi bu tür hidayettendir.
İkincisi, duyu organlarının hidayetidir. Mesela seslerin ve kokuların algılanması, bu tür bir hidayettir.
Üçüncüsü duyu organlarının hatalarını düzeltecek olan akim hidayetidir.
Dördüncüsü de âlemlerin rabbi olan Allah'tan gelen dinin hidayetidir. Bu sonuncusu, bütün hidayetlerin zirvesidir.
Müslümanlar hidayette oldukları halde rablerinden niye hidayet istedikleri sorulacak olursa buna üç türlü cevap verilir:
Birincisi, bizi sırat-ı müstakimden ayırma demektir.
İkincisi bizi sırat-ı müstakim üzere sabit kıl demektir. Çünkü Arab-lar ayakta duran birine "ben sana gelinceye kadar ayakta kal" derler.
Üçüncüsü, hidayetimizi artır, demektir.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-14.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.