Sorularla islamiyet-9->CEVAP: Kur'an-ı Kerim dört yerde Eyke halkını zikretmektedir:
Eyke halkı da gerçekten zalim idiler. Fakat biz, onlardan da intikam aldık. (Hicr/98-99)
Eyke halkı da peygamberler'i yalanladılar. Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "(Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş, güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatımı verecek olan, ancak âlemlerin rabbi Allah'tır. Ölçeği tam ölçün, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve önceki nesilleri yaratan (Allah)'tan korkun." Onlar şöyle dediler: "Sen olsa olsa iyice büyülenmiş birisin. Sen de, bizim gibi bir beşerden başkası değilsin. Bil ki, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz. Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düşür."
Şuayb, "Rabbim, yaptıklarınızı en iyi bilendir" dedi.
Hulasa, onu yalancı sandılar da, kendilerini o gölge gününün azabı yalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi! Doğrusu bundan (alınacak) ders vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir. (Şuarâ/176-190)
Onlardan önce Nuh kavmi, Ad kavmi, sarsılmaz bir saltanatın sahibi Fir'avn, Semud, Lût kavmi ve Eyke halkı da peygamberleri yalanladılar. İşte bunlar da peygamberlere karşı birleşen topluluklardır. Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu. (Sâd/12-14)
Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semûd da yalanlamıştı. Ad, Fir'avn, Lût'un kardeşleri de (yalanladılar). Eyke halkı ve Tübba kavmi de. Bütün bunlar peygamberleri yalanladılar da üzerlerine tehdidin hak oldu. (Kâf/12-14)
İsfehani'nin Müfredafmda. şöyle denmektedir: Eyk eğri bir ağacın adıdır. "Eyke Halkı" denmesi ormanlık bir yerde yaş amalar ındandır. Bir başka görüşe göre Eyke bir şehrin adıdır.
Yakut Hamevi'nin Mu'cem'ul Büldân isimli eserinde şöyle denmektedir:
Eyke halkı Şuayb peygamber'in gönderildiği bir topluluktur. Onlar Tebük'te yaşıyorlardı. Şuayb peygamber onlardan değildi. Hz. Şuayb Medyen halkındandır. Medyen Kızıl Deniz kenarmaki Tebük'e altı konaklama mesafesi uzaklıktadır.
Mu'cem'ul Büldân'da şu bilgilere de rastlamaktayız:
Kur'an'da adı geçen "Eyke Halkı" Hz. Peygamber'in son savaşları arasında yer alan "Tebük Savaşı" nedeni ile Peygamber'in gittiği Tebük Halkı'dır. Tebük halkının söylediğine göre Şuayb peygamber buraya gönderilmiştir. Fakat ben bunu tefsir kitaplarında görmedim. Bil'akis Tebüklülerin söylediği şudur: Eyke eğri ağaçların bulunduğu ormanlık bir yerdir. Bu kelimenin çoğulu Eyk'div. Eyke halkından maksat Medyen halkıdır.
Yakut Hamevi'nin bu ifadesine karşılık ben derim ki: Tebük ve Medyen birbirine komşu iki şehirdir.
Nitekim gene Mu'cem'ul Büldan'm 5. cildinde, Medyen maddesinde şu bilgileri görmekteyiz:
Ebu Zeyd der ki: Medyen Kızıldeniz üzerinde Tebük şehri paralelinde bir şehir olup Tebük'e altı konaklama mesafesi uzaklıktadır. Medyen, Tebük'ten büyüktür. Orada Musa peygamber'in Hz. Şu-ayb'm hayvanlarını suladığı su kuyusu vardır. Ebu Zeyd bu bilgilere ilaveten şunları söylemektedir: Bu kuyunun üzerine yapılan bir bina ile kapandığını gördüm. O binada oturanların suyu, akmakta olan bir pınardır.
Medyen bir kabile adı olup, bunlar üçüncü bölgede 61. boylam, 29. enlem derecesinde bir şehrin halkıdır. Medyen Hz. Şuayb'ın kavminin şehridir. Hz. İbrahim'in medinesi (şehri) olarak isimlendirilmiştir.
Abd'ül Vehhab Neccâr'ın Kısas-ı Enbiya isimli eserinde şu bilgileri görmekteyiz:
Hz. Allah Medyen halkının işini bitirip Hz. Şuayb'ı ve ona inanları kurtardıktan sonra, Şuayb'ı Eyke halkına gönderdi. Eyke yumuşak ağaçların bittiği ormanlık bir yerdi.
Medyen yakınında olup, Allah'ın bir takım kullan orada yaşamakta idi.
Söylendiğine göre Eyke, Medyen'in step'i idi. Hz. Şuayb Eyke halkına yabancı idi. Onlar da Medyen halkına benzer bir yaşantı içinde idiler. Hz. Şuayb onları içinde bulundukları halden yasaklayınca: "Sen büyülenmiş birisin." "Sen, bizim gibi insandan başka bir şey değilsin. Biz senin ancak yalancılardan olduğunu sanıyoruz" dediler.
Bunlar Allah kendilerini hidayete yöneltmek için kendileri gibi bir insan göndermeyeceğini sanıyor, cahillik ederek "Allah'ın risalet görevini nereye koyacağını en iyi bilen olduğunu" bilmiyorlardı.
Kafasızlıklarının ne kadar ileri derecede olduğu şuradan belli ki Hz. Şuayb'dan, şayet doğru söylüyorsa gökyüzünden bir parçayı üzerlerine düşürmesini istediler. Aşırı derecede cahilliklerinden ötürü, kendilerinin Hakka hidayet edilmelerini istemediler. Neticede "Gölge gününün azabı" kendilerini yakalayıverdi. Şöyle ki: Hz. Allah yedi gün boyunca dayanılmaz bir sıcağı bunlara musallat kıldı. Sıcağın etkisi ile suları kaynayacak hâle geldi. Daha sonra Yüce Allah bulundukları yere bir bulut gönderdi. Güneşin etkisinden dolayı bulutun gölgesine toplandılar. Bu buluttan üzerlerine ateş yağdı. Böylece yanıp kavruldular. Bu olaya Şuarâ suresi 189. ayetinde işaret olunmuştur.
Eyke halkı da gerçekten zâlim idiler. Fakat biz onlardan intikam aldık. Bu yerlerin ikisi de (Eyke ve Hıcr) açık bir yol üzerindedir." (Hıcr/78-79)
İbn Kesir, bu ayetlerin tefsirinde şöyle diyor:
Bunlar Şuayb Peygamber'in kavmidir. Onların zulmü Allah'a ortak koşup yol kesmeleri ve ölçü, tartı aletlerinde hile yapmaları idi. Hz. Allah onlardan gölge gününün azabında bir haykırış ve sarsıntı ile intikam almıştır.
Bunlar zaman bakımından Hz. Lût'un kavminden sonra gelmişlerdi, fakat onlara yakın idiler. Her iki kavim de yeryüzünde nişan konmuş gibi belirli bir yerde idiler. Bunun içindir ki Kur'an'da: "Onların her ikisi de açık bir yol üzerindedir" (Hıcr/79) buyurul-muştur. (İşte bu açık yol onların yerinin belirtisi ve nişanesidir.)
Gene aynı tefsirde: "Eyke halkı peygamberleri yalanladılar" (Şu-arâ/76) ayetini tefsir ederken şunlar anlatılmaktadır:
Sahih olan odur ki Eyke halkı, Medyen halkıdır. Şuayb Peygamber, Medyenlilerden idi. Bu ayette onlara peygamber olarak gönderilen Hz. Şuayb için "Onların kardeşi" denmemiştir. Çünkü onlar bir ağaç veya birbirine sarılmış halde ormanlık anlamına gelen Eyke'ye tapıyorlardı. Bu sebepten dolayı Hz. Şuayb soy bakımından kendilerinden olduğu bir kavme gönderildiği halde bu durumu bildiren ayette kardeşlikten söz edilmemiş "Eyke halkı Peygamber'i yalanladı" denmiştir.
Bu inceliği kavramayan bazı kimseler Eyke halkını Medyen halkından başka bir topluluk zannedip Hz. Şuayb'ın iki millete Peygamber olarak gönderildiğine inanmışlardır. Hatta Hz. Şuayb'ın üç ayrı millete gönderildiğini söyleyenler de vardır.
(Bu yolda) Hz. Peygamber'den şöyle bir rivayete de yer verilmiştir: "Medyen kavmi ve Eyke halkı ayrı ayrı birer millet idi. Hz. Allah Şuayb'ı onlara peygamber olarak gönderdi."
İbn Kesir bu hadis hakkında şu yoruma yer veriyor:
Bu hadis gariptir. Bunun Hz. Peygamber'e kadar ulaşan merfu bir hadis olması şüphelidir. Doğruya en yakın olanı bu sözün mevkuf (tabiin sözü) olmasıdır. Doğru olan odur ki Medyen ve Eyke halkları bir millet idi. Bunların durumu ayrı ayrı yerlerde aynı şeylerle anlatılmıştır.
Hz. Şuayb, Eyke halkına ölçü ve tartıyı noksansız yapmaları öğüdünde bulunmuş, Medyen halkı için de aynı şeyler söylenmiştir. Bu olay onların tek millet olduğunu gösterir.
Hz. Allah Eyke halkının yok edilişine Kur'an'da üç ayrı surede yer vermiştir:
A'raf suresinde onları bir yer sarsıntısının tuttuğunu ve onların yurtlarında diz üstü çöküp (donup) kaldıkları bildirilmiştir.
Onların uğradıkları bu ceza şu suçun sonucudur: Onlar Hz. Şu-ayb'a şöyle dediler:
(Ey Şuayb!) kesinlikle seni ve seninle beraber inananları memleketimizden çıkaracağız. Yahut dinimize döneceksiniz. (A'raf/88)
Hıcr suresinde: "İşrak (güneşin doğma) zamanına girerken, onları korkunç bir sesin gürültüsü yakalayıverdi" (Hıcr/73) buyurulmuştur. Zira onlar Allah'ın Peygamber'i ile onu aşağılarcasına alay ettiler. Bu bakımdan bu insanlara, onları aşağılayıcı bir cezanın verilmesi uygun olmuştur.
Şuarâ suresinde onlar inat edercesine Hz. Şuayb'a: "Eğer sen doğrulardan isen gökten üzerimize bir parça düşür" (Şuarâ/187) dediler. Buna karşılık olarak "gölge gününün azabı" ile cezalandırıldılar.
İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Hz. Allah onları üzerine hiç gölge düşmemek üzere yedi gün güneş altında bıraktı. Daha sonra Yüce Allah bir bulut meydana getirdi. Eyke halkından biri gidip bulutun gölgesine sığındı. Orada bir serinlik ve rahat vardı. Bunu halkına bildirdi. Bunun üzerine hep birlikte bulutun gölgesine geldiler. Onlar bulut altında iken üzerlerine ateş yağmak suretiyle helak oldular.
İbn Eslem'in de şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Hz. Allah onlara gölgeyi gönderdi ki hep bir araya toplansınlar. Onların toplanmasıyla gölge üzerlerinden kaldırılıverdi de güneş onları ocakta kavrulan çekirgeler gibi kavurup helak etti.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-9.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.