☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

SORU: Kur'an-ı Kerim'deki el-hakka, el-kâria ve et-tâğıye kelime­lerinin manası nedir?

Sorularla islamiyet-15->CEVAP: Allah Teâlâ el-Hâkka sûresinin başında şöyle buyurur:


Gerçekleşecek olan! Nedir o gerçekleşecek olan? Gerçekleşecek olanın (kıyametin) ne oldğunu sen nereden bileceksin? Semûd ve Ad milletleri, kapılarım çalacak felaketi (kıyameti) yalanladılar. Bu yüzden Semûd milleti zorlu bir sarsıntı ile yok edildi. (Hâkka/1-5)


İbnu'l-Cevzi, Zâdu'l-Mesir fi Ilmi't-Tefsir isimli eserinde el-Hak-kdnm anlamı konusunda şunları söyler:


Ferrâ der ki: el-Hakka, kıyamettir. İşlerin hakikatini kapsadığı için böyle denilmiştir.


Zeccac ise şöyle demiştir: Her insan kendi ameliyle hayra ve şer­re müstehak olacağı için o güne el-Hakka denilmiştir.


İbn Abbas der ki: "el~Kâria kıyamet gününün isimlerinin birisi­dir." Mukatil ise şöyle der: "Allah Teâlâ azap ile düşmanlarının (tepe­sine) vuracağı için bu güne el-kâria denilmiştir."


İbn Kuteybe ise şöyle demiştir: "Şiddetle çarptığı için o güne kâ-ria denilir. Zamanın felaketleri ve musibetleri teplerine çöktü anlamın­da "esabethum kavâriu'd-dehr" denilir.


Zeccac der ki: "Kıyamet günü korkunç şeylerle insanın kapısını çaldığı için el-kâria denilmiştir."


Diğer bazı kimseler de şöyle söylemişlirdir: O gün, kalpler kor­kuyla çarptığı için ona el-kâria denilmiştir.


Âyette geçen tâğıye kelimesine gelince bu kelimenin anlamı ko­nusunda üç tane görüş vardır: Birincisi: Onların azgınlıkları ve inkar­ları demektir. İbn Abbas, Mücahid, Mukatil, Ebû Ubeyde ve İbn Ku­teybe bu görüştedir. Zeccac der ki:


Bu kelime ism-i fail kalıbında olmasına rağmen masdar manasın­da kullanılmıştır ve onların azgınlıkları demektir. Akıbet ve afiyet kelimeleri gibi. Bu kelimeler de ism-i fail olduğu halde mastar manası taşırlar. Bu birinci görüşe göre âyetin anlamı şöyledir: "Semud kavmi azgınlığı sebebiyle helak oldu."


İkincisi: Çok şiddetli (azgın) bir ses, haykırış demektir. Ses o kadar şiddetlidir ki bu yüzden onlar helak olmuşlardır. Katede bu gö­rüştedir.


Bu kelimenin üçüncü anlamı, deveyi boğazlayan demektir. İbn Zeyd kelimenin bu anlama geldiğini söylemiştir.


Nizamüddin en-Neysâbüri'nin Garâibü'l Kur'an ve Rağaibul-Furkan isimli eserinde bu kelimeler hakkında şu bilgiler verilir:


el-Hâkka'nm kıyamet olduğunda görüş birliği vardır, Ancak niçin böyle isimlendirildiğinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Ebû Müslim, bu kelimenin ism-i fail kalıbında "Rabbinin sözü ger­çekleşecektir" anlamına geldiğini söyler. Yani kıyametin gelece­ğinde asla bir şüphe yoktur. el-Leys'in söylediği de buna yakın­dır: Kıyamet gerçekleşecek bir felakettir. O halde onu kimse ya-lanlayamaz.


Bir görüşe göre de olayların hakikati ortaya çıktığı için o güne el-Hakka denilmiştir. Yani işlerin gerçek yüzü o gün bilinir. "Bunun ger­çeğini bilmiyorum" anlamında "La ühıkku hazâ" denilir.


Bir başka görüşe göre "işlerin hakikatini kapsayan" demektir. Ya­ni kıyametin kopmasını, sevap, ceza ve diğer kesin işleri ifade eder. Bu görüş ile önceki görüşün müşterek oldukları nokta, her ikisinin de me­cazi bir isnad olmalarıdır. Ancak birincisi mef ul manasına gelen fail olduğu halde, ikincisi aslı üzeredir, yani kelimenin kalıbı da manası da faildir. Zeccac'm görüşü de buna yakındır: Yükümlü ve sorumlu kişi­lerin yaptığı işlerin bütün eserleri gerçekleşip artık bekleme sınırından çıkıldığı hakiki an demektir.


Ezheri de şöyle der:


Çünkü bu kıyamet günü, Allah'ın dinine karşı düşmanlık edenle­rin haklarından geldiği için bu isimle anılmıştır. Yani Allah'ın di­nine karşı düşmanca tavır alanları mağlup eder.


el~Hakka kelimesiyle ilgili yorumların on kadar olduğu ifade ifade edilmiştir. Fakat iyi araştırıldığında bazılarının tekrar olduğu görülür.


el-Kâria kelimesine gelince aslında bununla da kastedilen el-Hak-ka'd\\. Ancak Kur'an-ı Kerim, kâria kelimesini cümle içinde el-hâkka kelimesinin zamirinin yerine koyarak bununla ondaki şiddet vasfına ilave olarak korku manasını öne çıkarmıştır.


Şüphesiz kıyamet günü, korkunç halleriyle, göğün parçalanmasıy-le, yeryüzünün darmadağınık olmasıyle, yıldızların sönmesiyle ve da­ha başka şeylerle birlikte insanlara büyük bir korku verir.


et-Tâğıye: Taşan, haddi aşan olay demektir. O bir sarsıntı veya yıl­dırım ya da bir çığlıktır. Tâğıye kelimesinin ism-i fail kalıbında oldu­ğu halde masdar manasını ifade ettiği söylenilmiştir. Yani azgınlıkları sebebiyle helak edildiler demektir. Tâğıye ile sadece deveyi boğazla­yan kimsenin kastedilmiş olması de muhtemeldir. Kelimenin sonunda­ki tâ harfi ise mübalağa içindir.


Kurtubi'nin el-Câmi îi Ahkâmı'I-Kur'an isimli tefsirinde bu keli­melerle ilgili olarak şu bilgiler yer almaktadır:


Allah Teâlâ el-Hakka kelimesiyle kıyameti kastetmektedir. İşler o günde gerçekleşeceği için bu isimle isimlendirilmiştir. Bunu Ta-beri söylemiştir. Nasıl ki "ibadetle geçirilen gece" anlamında "Leylün kâimun (ibadet eden gece)" denilebiliyorsa işlerin ger­çekleşeceği gün anlamına da el-Hakka (gerçekleştirilen gün) de­nilmiştir.


Bir görse göre bu günde bazıları için cennet, bazıları için de ce­hennem tahakkuk edeceği için böyle denilmiştir.


Bir başka görüşe göre ise her insan amelinin karşılığını o gün hak edeceği için bu isimle anılmıştır.


Ezheri'nin görüşüne göre, yenmeye ve üstün gelmeye çalışmak manasına "Hâkaktuhu fe hakaktuhu (yani onunla haklaştım/karş il aştım ve hakladım/yendim)" denililir. Kıyamet günü, Allah'ın dinine karşı batıl yoldan mücadele eden herkesi haklayacağı (yeneceği) için bu is­mi almıştır.


es-Sıhah isimli sözlükte şöyle denilir:


"Tartıştılar ve herbiri kendi haklılığını iddia etti" anlamında hâk-kahû denilir. Tartışmada "galip geldi" anlamında da hakkahu deni­lir. Bir kimse basit ve küçük meseleler için tartıştığı zaman "nezi-ku'1-hıkâk" denilir. Ihîikak: İhtişam (tartışmak) demektir. el-Hâk-ka ve el-Hakka ve el-Hâk üçü de aynı manaya gelen kelimelerdir.


el-Kisâi ve el-Müerric şöyle demişlerdir: "el-Hakka, yevmü'1-hak (gerçek gün) demektir."


el-Kâria, kıyamet demektir. Korkunç halleriyle insanları çarptığı için bu isimle anılmıştır. Zamanın korkularına, sıkıntılarına ve felâket­lerine maruz kaldılar anlamına "Esâbethum kavariu'd-dehr" denilir. İn­sanın cinlerden ve başka insanlardan korktuğu zaman okuduğu âyete'î-kürsi gibi Kur'an âyetlerine de "Kavariu'l-Kur'an" denilir. Bu âyetler âdeta şeytanları çarparlar.


Kâria'mn kimilerini yükselten, kimilerini de alçaltan kur'a keli­mesinden türediğini söyleyenler de vardır.


Bir görüşe göre ise kâria, dünyada onların başına inecek olan azaptır. Peygamberleri onalan (yani Semud kavmini) bu azap ile kor­kutmuş, fakat onlar bunu yalanlamışlardı.


et-Tâğıye ise azgınlık yapmak demektir. Katede şöyle der: "Tâğı-ye şiddetli bir çığlık demektir." Yani haddi aşan korkunç bir çığlık de­mektir. Nitekim bir âyet-i kerimede şöyle buyurulur:


Biz onların üzerine korkunç bir çığlık gönderdik. Hemen hayvan ağılına konulan kuru bir ot gibi oluverdiler. (Kamer/31)


Tuğyan: Haddi aşmaktır.


Sular taşıp kabarınca sizi gemide biz taşıdık.


Bu ayette geçen kelime tağâ'dır. el-Kelbi der ki: Bu âyetteki ma­na "Onlar (Semûd) yıldırımla helak edildi" demektir. Mûcâhid: Gü­nahları sebebiyle helak edildiler anlamına geldiğini söylemiştir. Hasen ise, azgınlıkları sebebiyle helak edildiler manasına geldiğini ifade et­miştir. Mastar manasında bir ism-i faildir. Kâzibe, akıbe, afiye gibi. Ya­ni azgınlıkları ve inkarları sebebiyle helak edildiler.


Bir görüşe göre de, Tâğıye deveyi boğazlayan demektir. Yani on­lar (Salih peygamberin bir mucizesi olarak Allah tarafından gönderi­len) deveyi kesmek için ileri atılıp azgınlık etmeleri sebebiyle helak edildiler demektir. Bu azgınlığı yapan bir kişi olduğu halde diğerleri de ona razı oldukları için helak edildiler. Sonundaki te harfi mübalağa içindir. Tıpkı râviyetün lişşi'r (şiir okuyan), dâhiye, allâme (büyük âlim), nessabe (büyük nesebçi) gibi.

Bu Bölümdeki(15) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-15.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




SORU: Kur'an-ı Kerim'deki el-hakka, el-kâria ve et-tâğıye kelime­lerinin manası nedir? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.