Sorularla islamiyet-17->Ayrıca şu âyet ne manaya geliyor:
İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür. (Meryem/7)
Ve Peygamberimizin havzı gerçek midir?
Cevap: Ahiret mevzu geçmiş âlimlerimizi de düşündürmüştür. Hatta aralarından bazıları bu konuda müstakil eserler bile vermişlerdir. Tefsir ve hadis külliyatının yanısıra şu kitablan da sayabiliriz: İbn Re-ceb el-Hanbelî Kıyametin Halleri ve Ateşten Korkutmak ve Kıyamet Gününün Oluşumu adı altında iki kitap yazmıştır. Yine Üstad Ebu'l-Vefa el-Merağî de Libab'il-Bahsfi Şerhi Kitab'il-Ba's adı altında bir kitap neşretmiş tir. Bu kitap Ebu Davud es-Sicistanî'nin topladığı bu konudaki seksen hadisi şerifin şehrini içermektedir. Ayrıca bu konuda Üstad Seyyid Kutub'un da Kur'an'da Kıyamet Sahneleri adında müstakil bir kitabı vardır.
Evvelkiler ve sonrakilerin uzun uzadıya kıyametin, cennetin ve cehennemin durumu hakkında konuştukları ve yazdıkları halde, görüyoruz ki maalesef gençlerimizin çoğu bu bilgiden yoksundurlar. Çünkü onlar yenilik belasından, yanlış yönlendirmeden ve içinde bulundukları kötü çevreden dolayı, şehvet ve lezzete dalmışlar, ahiret ve hesap konusuyla ilgilenmez olmuşlardır, bazıları da bunu hurafe sayar.
Biz babalarımızdan, şeyhlerimizden cennet konusunu dinler, onu arzulayıp, onun için çalışırdık. Ve yine cehennem konusunu onlardan dinler ondan korkar, günahlardan kaçınırdık. Böylelikle bizler kötü yollara düşmezdik. Eğer bu korkutma ve teşvik olmasaydı biz kendimizi bir çok kötülükten alıkoyamazdık.
İşte geçmişlerimizin yolu bu idi. Doğduğu günden beri İslâm'ın nuru bunu insanlığa vermişti. İbn Receb Hanbelî'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (s.a) bir gencin gece yarısı "Ey ateşten kurtaran kurtar!1' diye imdat istediğini duyar. Sabah olunca Hz. Peygamber, gence şöyle der:
Ey genç! Senin bu imdadından ve mırıldanmandan Allah'ın bir çok melekleri ağladılar.
Yine Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Allah meleklerine karşı salih bir gençle övünür. (Suyûti, Câmiu's-Sagîf)
Geçmişlerimizin fert ve cemiyet hayatında hiç bir zaman, hesabı, dirilmeyi, ceza ve mükafata inanmayı asla unutmadıklarım görüyoruz. Halife Ömer b. Abdulaziz sürekli hesap gününü hatırlardı. Ye-zid b. Havşeb şöyle demiştir: "Hasjan Basri ve Ömer b. Abdulaziz kadar hesap gününden çekineni görmedim. Sanki cehennem ikisi için yaratılmış."
Ömer b. Abdulaziz bir defasında bir sohbete katılmıştı. Herkes konuşurken o susuyordu. "Neden susuyorsun?" diye sorulduğunda şöyle dedi: "Ben cennet ehlinin birbirlerini nasıl ziyaret ettiklerini düşünüyorum, yine cehennem ehlinin nasıl işkence gördüklerini düş ennemin mahiyetini kavrayamaz. Ancak oraya gittiğinde, yeni bir şekilde yaratılmış olacağından, oradaki halleri ayne'l-yakîn göreceğinden, dünyadayken yapıp ettiklerinin gerçek mahiyetini idrak edecektir. Ancak bizler şimdiki aklımızla o hadiselerin mahiyetini kavrayamadığımız için, naslan olduğu gibi kabul ediyoruz. Eğer durum mecaza elve-
rirse mecazi manada tev'il ederiz. Fakat, bu te'villerin dilin ve aklın sınırlarını aşmaması gerekir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
İçinizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür. (Meryem/7)
Bu ayetle ilgili olarak müfessirler bir çok görüş ileri sürmüşlerdir. Onlardan kimi uğramanın, girmek olduğunu söylemiştir. Rivayet edildiğine göre Abdullah b. Revaha bir gün ağlamıştı. Onu gören karısı da ağlamaya başlamış. Abdullah b. Revaha, karısına "Sen neden ağlıyorsun?" deyince, kansı "Seni ağlar görünce ben de ağladım" cevabını vermiş. Bunun üzerine Abdullah "Ben içinizden ünüyorum."
Eskiden İslâm gençliği için şu şiir söyleniyordu:
Onlarda saygı ve huşu eseri görünür,
Onlar Kur'an'm bendesi olmuşlardır.
Onların yüzünde gece namazının belirtisi vardır,
Onlar bir deri bir kemik kalmışlardır.
O korkudan ve saygıdan yatağından uzaklaşmıştır.
Cahiller ise uykudadırlar.
Onlar üzgün ve ibretlidirler, gündüzleri de oruç tutarlar.
Şüphesiz Kur'an'ı okurlar, geceleyin secde ve kıyam ederler.
Acaba bugünkü gençler için ne söylenebilir?
Madem ki insanlar diriltilecek, Öyleyse bunun bir amacı vardır. Çünkü herşeyi bilerek yapan hikmet sahibi Allah, abes iş yapmaktan münezzehtir. Dirilişin gayesi adil bir hesaptır. Ta ki kişi yaptığı iyilik ve kötülüğün karşılığını görsün.
İnsanoğlunun aklı sınırlı olduğundan, ahiretin, cennet ve ceh oraya (cehenneme) uğramayacak hiç bir kimse yoktur" ayetini hatırlayınca ağladım, zira ben de cehenneme uğrayacağım. Bilmiyorum ondan kurtulacak mıyım yoksa onda kalacak mıyım?
İbn Abbas'm görüşüne göre kişi, derecesine göre cehenneme girecektir. Çünkü insanların hepsi de muhtelif derecede günah işlemişlerdir.
Bazılarına göre ise, buradaki uğrayış, yaman ateşin üzerinden (sırattan) geçmektir. Allah salih olanlara yardımcı olur. Onlar sür'atle geçerler. Müstahak olanlar ise ona girerler.
Kimileri de bu uğramayı, ateşin yanından geçmek olarak anlamışlardır.
Kimisine göre de buradaki uğrama, günahkârlara aittir. Zira bir Önceki ayet buna delalet etmektedir:
Öyle ise, rabbime andolsun ki, muhakkak surette onları şeytanlarla birlikte mahşere toplayacağız. Sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız. (Meryem/68)
Selim bir anlayışa en yakın tefsir şudur: Ayetteki uğramaktan kasıt, orada hazır bulunmak ve üzerinde durmaktır. Nitekim Arablar vü-cud kelimesini yanında bulunmak manasında kullanırlar. Mesela hayvanlar suya indiler, demek, onun yanında bulundular demektir. Ondan
içmek veya içmemek önemli değildir. Nitekim Kur'an'da Hz. Musa için "O medyen suyuna inince" tabiri kullanılıyor.
Herhalde Allah bütün kullarını, iyisini ve kötüsünü cehennemin yanında toplayacaktır. Ondaki azabı ve dehşeti onlara gösterecektir. Sonra onların iyilerini kötülerinden ayıracaktır. Kötüler azab görmek için cehenneme, iyiler de cennete -mükâfat görmek için- sevkedileceklerdir.
Peygamberimizin havzma gelince, Hz. Peygamber'in havz ile ilgili verdiği bilgileri olduğu gibi kabul eder, onları te'vil etmeyiz. Ancak, dünyada onun gerçek mahiyetini kavrayanlayacağımızı da belirtmeliyiz. Rasûlullah şöyle buyuruyor:
Havzın başına önce ben'varırım. Bana uğrayan ondan içer, ondan içen bir.daha susamaz. Bana tanıdığım bazıları da uğrarlar. Sonra aramızda perde gerilir. Ben "Ey rabbim! Onlar bendendir" dediğimde, bana denir ki: "Onların senden sonra ne yaptıklarını bir bilsen!" Ben de, "Benden sonra dinini değiştirenlere yazıklar olsun!" derim.
Bu o kadar açıktır ki mecaza gitmek mümkün değildir. Yani, havzın zahiren bildiğimiz şekilde olmayıp mecazî olduğunu söyleyemeyiz.
Buradan şu çıkıyor, ahiretle ilgili şeylerden bir kısmı olduğu gibi kabul edilir. Onu mecaza hamletmek caiz değildir. Ancak onlardan bir kısmı da vardır ki Kur'an ve sünnet onlan tasvir etmiştir. Onları olduğu gibi kabul etmek de, mecaza hamletmek de mümkündür. Onlan makbul bir mecaza hamleden kişi kınanmaz. Her şeyin aslı ancak ahi-ret gününde anlaşılacaktır. O gün bu gerçekleri çıplak gözlerle göreceğiz. Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-17.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.