Sorularla islamiyet-8->CEVAP: Sosyalizm, şu demektir: İnsanlar hayır işlerinde ortak olmalı, Allah'ın yaratmış olduğu nimetleri kendi aralarında bölüşmelidir. Böylece aralarında refah ve genişlik yayılır, kin ve kıskançlık yok olur, artık bir tarafta refah, diğer tarafta da fakirlik, ihtiyaç ve mahrumluk olmaz.
Sosyalizm'in bu manasını tertemiz olan İslâm'ın temel Öğretilerinde de görüyoruz. Allah Kur'an'ı Kerîm'de "Yerde ve gökte ne varsa hepsinin kendisine ait olduğunu" bize bildirerek şöyle buyuruyor:
Yer ve göğün egemenliği Allah'ındır. Her şeyin hükümranlığı Allah'ındır.
Sonra dilediğine istediği nimeti verenin de kendisi olduğunu şöyle bildiriyor:
De ki: "Mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın..." (Âl-i İmran/26)
Yine Kur'an bize, malın insanın elinde bir emanet olduğunu, Allah'ın, insanı onun üzerine bir halife olarak gönderdiğini, onu onda tasarruf yapmak için vekil kıldığını, vekilin de, müvekkilin iradesini yerine getirmekle yükümlü olduğunu, O'na iyi bir halef olması lazım geldiğini ve insanın mal tasarrufunda adil davranması gerektiğini, çünkü Allah'ın adillerin en adili olduğunu bildiriyor. Yine Allah'ın merhametlilerin en merhametlisi olduğunu bildirerek, insanın da merhametli olması gerektiğini hatırlatıyor. Yine insanın ihsan sahibi olması lazım geldiğini bildirerek, Allah'ın ihsan sahiplerini sevdiğini beyan ediyor.
Allah (c.c) mal hakkında kullarına şöyle seslenmektedir:
Sizi, üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden harcayın. (Hadid/7)
Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. (Nur/33) Rasûlullah da bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: Mal Allah'ındır, ben de O'nun kuluyum.
Yine Kur'an bize bildiriyor ki, Allah'ın tabiatta yarattığı nimetler ve hayırlar, bir sınıf insana vakfedilmemiştir. Bu nimetler bir toplumun tekelinde değildir. Bilakis bu nimetler bütün insanların ortak malıdır. Çünkü insanlar Allah'ın kulları ve iyalidirler. Allah yeryüzündekini onlar için yaratmıştır. Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
O, yerde ne varsa, hepsini sizin için yarattı... (Bakara/29) Ve orada (yerde) size geçim vasıtaları verdik. (A'raf/10)
Kur'an burada size derken cemi (çoğul) sigasını kullanmış, yani "Zeyd'e veya Amr'a veya belli bir topluma değil hepinize verdik" diyor.
Hz. Peygamber (s.a) şöyle diyor: İnsanlar üç şeyde ortaktır su, ot (çayırlık) ve ateş.
Bazıları bunlara tuzu da ilave etmişlerdir. Rasûlullah döneminde bu dört şey hayatın can damarını teşkil ediyordu. Bugün bunlara tekabül eden şeyler vardır ki, ümmetçe onlar aslî servetin kaynaklarıdırlar. İslâm adına hükmeden yetkililerin yapması gereken şey, bütün insanları bu kaynaklara ortak etmeleridir. Çünkü onların hepsi bunlara muhtaçtırlar. Onları bir ferde veya bir cemiyete maletmek insanları ihtikar ve tekelciliğe götürür. Tekelcilikte sömürmeye, sömürü de zulme götürür. Zulüm de sapıklık ve fesat demektir.
Kamulaştırmak, sosyalizm'in bir göstergesi ise, İslâm'da iki çeşit kamulaştırmayı tanımıştır. Birincisi umumî kamulaştırma ki koruları korumak bunlardan biridir. Hz. Peygamber'in Medine'de "en neki" denen yeri korukluk yaptığı, herkesin ondan istifade etmesi için koruma altına aldığı sabittir. İkincisi ise, ferdî ve ihtiyarî kamulaştırmadır. O da vakıf nizamıdır. Yâni kişinin kendi mülkünden ve kendi malından bir şey çıkarıp, umumun faydasına sunması demektir.
Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Müslümanm herşeyi diğer müslümana haramdır. Kam, malı ve ırzı kutsaldır.
Bu hadis islâm'ın özel mülkiyete değer verildiğinin işaretidir. Şunu da unutmamak lazımdır ki İslâm sahih bir mülkiyet için de bazı şartlar öne sürmüştür. Herşeyeden önce mülk edinmenin yollan meşru olmalıdır. Mülk eden kişinin malının temiz ve helâl olması lazımdır, insanın onu kendi nefsine israf etmeksizin harcaması gerekir. Ondan zekat ve sadaka vermek, toplumun hakkı olan vergileri vermek, bu malı fert, cemiyet ve toplulukların zararına kullanmamak gerekir. Eğer mal sahibi böylesi zararlarda bulunursa, yetkililer o malı onun elinden almalıdırlar.
Rasûlullah (s.a) şöyle buyuruyor:
İnsanlar la ilahe illallah deyinceye kadar onlarla savaşmakla emredildim. Onlar onu söyledikten sonra haklar hariç onların kanları ve malları korunma altına alınmıştır.
Bir kısım hukukçular bu hadis-i şerifin Peygamberimiz'in muasırları için geçerli olduğunu söylüyorlar. Bununla beraber hadiste geçen haklar zekat demektir ki Hz. Ebubekir onun için mürtedlerle harbet-miştir. Zekat belli bir miktardır, zenginlerden alınıp fakirlere verilir. Aynı zamanda bu malın haram yollardan kazanılmış bir mal da olmaması lazımdır. Bu malın su-i istimal edilmemesi, başkasının zararına çalıştırılmaması ve Allah'ın hakkı olan şeyin ondan çıkarılmaması durumunda olmayacak.
İslâm özel mülkiyete değer vermiş, mala saygı göstermiş, onun korumasını ve nemalandırılmasmı istemiş. İslâm mal edinme hususunda öyle şartlar koymuştur ki onunla zalimlik yapmak, başkasını korkutmak mümkün değildir. İslâm fertlere kabiliyetlerini ve ilahî yeteneklerini meydana çıkarmaları için gerekli tüm haklan tanımıştır. Herkes kendi yaradılışına uygun iş yapar. Allah iyi iş yapanların emeğini boşa çıkarmaz. İslâm fertler arasındaki farkı göz önünde bulundurmuştur. Ama bu fertler arasında ihtikar ve sömürü olmasına izin verdiği anlamına gelmez. Çünkü İslâm'ın şiarı şudur: İnsanlar arasında her zaman yardımlaşma, tekafül ve yakınlaşma olmalıdır. Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyuruyor:
Kişi kendi nefsine arzuladığı şeyi kardeşine de istemediği sürece iman etmiş sayılmaz.
Mü'min, mü'mine yapı taşlan gibi- kenetlenmelidirler.
- Tevhid
- Kur'an
- Sorularla İslam-8.Bölüm
- Sorularla İslam-Bölümler
- ☝📖 المحمية 📖☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Öğrencilerimize önemli hatırlatma;
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمان الرحيم
الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين
Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖
S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.