KUR'AN-I KERİM'İN İNDİRİLİŞ GAYESİ 1. İnsanlara Dünlerini, Bugünlerini Ve Yarınlarını Bildirmek İçin 2. İnzar Etmek, Uyarıp-Korkutmak İçin 3. Mü'min Ve Müslimleri Müjdelemek İçin 4. Allah Adına Sorumluluk Yüklemek İçin 5. İman Edilmesi İçin 6. Kendisine Tabi Olunup, Yaşanması İçin 7. Mü'minlere Veli Olması İçin 8. Ferdi Ve Toplumsal Hastalıklara Şifa, Fertlere Ve Toplumlara Rahmet Olması İçin 9. Sakınanlara Ve Sakınacak Olanlara Hayır Olması İçin 10. Mucize Olması İçin 11. Örnek Ve İbret Alınması İçin 12. Mü'minlerin İmanını Arttırmak İçin 13. Kıyamete Kadar Bütün Kitaplardaki Hakkı Doğrulamak, Tasdik Ve Teyid Etmek İçin 14. İslam'ın İlgi Sahasındaki Her Konuda Kesin Kanıt Olması İçin 16. İhtilafları Sonuçlandırmak İçin 17. Zulmetten Nura Çıkarmak İçin 18. Sırat-ı Müstakime Ulaştırmak İçin 19. Mü'minlerin Kalplerini Yatıştırmak, Mutmainleştirmek İçin 20. Kendisiyle Hükmedilmesi İçin KUR'AN-I KERİM'İN İNDİRİLİŞ GAYESİ
1. İnsanlara Dünlerini, Bugünlerini Ve Yarınlarını Bildirmek İçin 14-48. Yerin başka bir yere, göklerin de (başka göklere) dönüştürüldüğü gün, onlar tek ve Kahhar olan Allah'ın huzuruna çıka(rıla)caklardır. 21-10. Andolsun, size, (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Yine de akletmiyor musunuz? 23-71. Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi zikirlerini getirmiş bulunmaktayız, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler. 38-87. “O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir.” 88. “Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz. 39-6. Sizi tek bir nefisten yarattı, sonra da ondan kendi eşini var etti ve sizin için davarlardan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karınlarından, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk de O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? 39-71. Küfredenler cehenneme bölük bölük sevk edildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, onun kapıları açıldı ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: “Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyarıp-korkutan peygamberler gelmedi mi?” Onlar: “Evet” derler, lakin azap kelimesi kafirlerin üzerine hak olmuştur. 43-44. Ve hiç şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. 2. İnzar Etmek, Uyarıp-Korkutmak İçin 6-19. De ki: “Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahitdir. Sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarıp-korkutmam için bana şu Kur'an vahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahitlik ediyorsunuz?” De ki: “Ben şehadet etmem.” De ki: “O, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.” 6-51. Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an'la) uyarıp-korkut; onların O'ndan başka ne veli'leri vardır, ne şefaatçileri. Umulur ki korkup-sakınırlar. 6-92. İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekilerini uyarıp-korkutman için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır. Ahirete iman edenler buna inanırlar. Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır. 7-2. (Bu,) Bir Kitap'tır ki onunla uyarıp korkutman için ve mü'minlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. 14-52. İşte bu (Kur'an) uyarılıp-korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahihleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ) dır. 18-2. Dosdoğru (bir Kitap'tır) ki, kendi katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü'minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır. 19-97. Biz bunu (Kur'an'ı), takva sahiplerine müjde vermen ve inat edenleri uyarıp-korkutman için senin dilinde kolaylaştırdık. 25-1. Alemlere uyarıcı-korkutucu olsun diye, Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir. 36-70. (Kur'an) Diri olanları uyarıp-korkutmak ve küfre sapanların üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). 3. Mü'min Ve Müslimleri Müjdelemek İçin 2-97. De ki: “Cibril'e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten o kitabı, Allah'ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren odur. 16-89. Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerinde bir şahit getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitab'ı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. 16-102. De ki: “İman edenleri sağlamlaştırmak, müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere onu (Kur'an'ı) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir.” 17-9. Şüphe yok ki, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir. 18-2. Dosdoğru (bir Kitap'tır) ki, kendi katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü'minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır. 46-12. Bundan önce de bir rehber (imam) ve bir rahmet olarak Musa'nın Kitab'ı var. Bu da zulmedenleri uyarıp-korkutmak ve ihsanda bulunanlara bir müjde olmak üzere, (kendinden önceki Kitap'ları) doğrulayıcı ve Arapça bir dil ile gönderilen bir Kitap'dır. 4. Allah Adına Sorumluluk Yüklemek İçin 6-33. Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar seni yalanlamıyorlar fakat o zalimler, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. 6-155. Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır. Şu halde ona uyun ve korkup-sakının. Umulur ki esirgenirsiniz. 156. “Bizden önce Kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik” dememeniz; 157. Ya da: “Kitap bize de indirilseydi, şüphesiz onlardan daha çok doğru yolda olurduk dememeniz (için) işte size Rabbinizden apaçık bir belge, bir hidayet ve bir rahmet gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve (insanları) ondan alıkoyup-çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden alıkoyup-çevirenlere, bu “engelleme ve çevirmelerinden” dolayı pek çetin bir azapla karşılık vereceğiz. 35-32. Sonra Kitab'ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda yarışır-öne geçer. İşte bu, büyük fazlın ta kendisidir. 38-86. (Ey Peygamber) De ki: “Ben, buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ve (kendiliğinden) bir yükümlülük getirenlerden de değilim.” 87. “O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir.” 88. “Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz.” 43-44. Ve hiç şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. 59-21. Şayet Biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. İşte Biz, belki düşünürler diye, insanlara örnekleri böyle vermekteyiz. 5. İman Edilmesi İçin 2-285. Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitap'larına ve peygamberlerine inandı. “O'nun peygamberleri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı(dileriz). Varış ancak Sana'dır” dediler. 3-7. Sana Kitab'ı indiren O'dur. Ondan, Kitab'ın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri de benzeşen (müteşabih)lerdir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne (ve karışıklık) çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun yorumunu Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise; “Biz ona inandık, onun tümü Rabbimizin katındandır.” derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. 4-47. Ey kendilerine Kitap verilenler, birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (cumartesi yasağını çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil'i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin. Allah'ın emri yapıla gelmiştir. 4-136. Ey iman edenler, Allah'a, Resulüne, Resulüne indirdiği Kitab'a ve bundan önce indirdiği Kitab'a iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, Kitap'larını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse, kuşkusuz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. 47-2. İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e Rablerinden hak olarak indirilen (Kur'an)a iman edenlerin, (Allah) günahlarını örtüp-bağışlamış ve hallerini düzeltip-ıslah etmiştir. 64-8. “Şu halde Allah'a, O'nun Resulüne ve indirdiğimiz nur (Kur'an)a iman edin. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” 6. Kendisine Tabi Olunup, Yaşanması İçin 2-170. Ne zaman onlara: “Allah'ın indirdiklerine uyun” denilse, onlar “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe)uyarız” derler. Ya ataları aklı ermez ve doğru yolu da bulmamış idiyseler? 5.68. De ki: “Ey Kitap Ehli, Tevrat'ı, İncil'i ve size Rabbinizden indirileni ayakta tutmadıkça hiçbir şey üzerinde değilsiniz.” Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun tuğyanlarını ve küfürlerini arttıracaktır. Artık sen de kafirler topluluğuna karşı üzüntüye kapılma. 6-155. Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır. Şu halde ona uyun ve korkup-sakının. Umulur ki esirgenirsiniz. 7-3. Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz? 39-55. Siz farkında olmayarak ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline tabi olun. 62-5. Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (hikmet ve hükümleriyle gereği gibi yaşayarak) taşımayanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalan saymakta olan kavmin durumu ne kadar kötüdür. Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez. 7. Mü'minlere Veli Olması İçin 6-51. Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an’la) uyarıp-korkut; onların O'ndan başka ne veli'leri vardır, ne şefaatçileri. Umulur ki korkup-sakınırlar. 7-3. Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz? 7-196. Hiç şüphesiz, benim velim Kitab'ı indiren Allah'tır ve O salihlerin koruyuculuğunu (veliliğini) yapıyor. 8. Ferdi Ve Toplumsal Hastalıklara Şifa, Fertlere Ve Toplumlara Rahmet Olması İçin 10-57. Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'mînler için bir hidayet ve rahmet geldi. 16-64. Biz Kitap'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri. şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik. 16-89. Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerinde bir şahit getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitap'ı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. 17-82. Kur'an'dan mü'minler için şifa ve rahmet olan şeyleri indirmekteyiz. Oysa o zalimlere kayıplardan başkasını artırmaz. 41-44. Eğer biz onu A'cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan Kur'an kılsaydık, onlar derlerdi ki: “Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, A'cemi (Arapça olmayan bir dil) mi?” De ki: “O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur'an), onlara karşı bir körlüktür, Sanki onlara uzak bir yerden seslenilir.” 9. Sakınanlara Ve Sakınacak Olanlara Hayır Olması İçin 2-105. Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir. 106. Biz, ondan daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti nesh etmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz ) veya unutturmayız (ya da geri bıraktırmayız ). Bilmezmisin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. 9-61. İçlerinden peygamberi incitenler ve “O (her sözü dinleyen) bir kulaktır” diyenler vardır. De ki:. “O sizin için bir hayrın kulağıdır. Allah'a iman eder, müminlere inanıp-güvenir ve sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah'ın Resulüne eziyet edenler, onlar için acıklı bir azap vardır.” 16-30. (Allah'tan) Sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “Hayır” dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. 10. Mucize Olması İçin 27-82. O söz, kendi başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dabbe çıkarırız; o da onlara, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını söyler. 29-50. Dediler ki: “Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirmeli değil miydi. De ki: Ayetler yalnızca Allah'ın katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcı-korkutucuyum.” 51. Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Hiç şüphe yok, bunda İman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. 38-87. “O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir.” 88. “Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz.” 44-9. Hayır, onlar şüphe içindedirler; (bu şüphe içinde) oynayıp-oyalanıyorlar. 10. Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle; 11. (Bu duman) İnsanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azaptır. 11. Örnek Ve İbret Alınması İçin 12-111. Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp-uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin “çeşitli biçimlerde açıklaması” ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. 16-60. Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah'a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. 17-89. Andolsun, Biz bu Kur'an'da insanlar için her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk, İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. 18-54. Andolsun, Biz bu Kur'an'da insanlar için her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsan, her şeyden çok tartışmacıdır. 20-113. Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar, ya da onlar için ibret oluşturur. 24-34. Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için de bir öğüt indirdik. 39-27. Andolsun, Biz bu Kur'an'da belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik. 12. Mü'minlerin İmanını Arttırmak İçin 8-2. Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını artırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler. 9-124. Bir sure indirildiğinde onlardan bazısı: “Bu, hanginizin imanını arttırdı” der. Ancak iman edenlere gelince; onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler. 74-31. Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını da küfretmekte olanlar için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine Kitap verilenler kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de İmanları artsın; kendilerine Kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin: “Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?” İşte Allah dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini de böyle hidayete iletir. Rabbinin ordularını kendisinden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için sadece bir öğüttür. 13. Kıyamete Kadar Bütün Kitaplardaki Hakkı Doğrulamak, Tasdik Ve Teyid Etmek İçin 4-47. Ey kendilerine Kitap verilenler, birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (cumartesi yasağını çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil'i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin. Allah'ın emri yapıla gelmiştir. 5-48. (Ey Muhammed) Sana da, önceki kitap (lar)daki (hakkı) tasdik edici ve koruyucu olarak Kitap'ı (Kur'an'ı) indirdik, öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (İstek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) size verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yansınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir. 6-92. İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekilerini uyarıp-korkutman için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır. Ahirete iman edenler buna inanırlar. Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır. 10-37. Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak o, önündekileri doğrulayan ve Kitap'ı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur alemlerin Rabbindendir. 12-111. Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp-uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin “çeşitli biçimlerde açıklaması” ve İman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. 35-31. Kendinden öncekini doğrulayıcı olarak sana Kitap'tan vahyettiğimiz gerçeğin ta kendisidir. Şüphesiz Allah, elbette haber alandır, görendir. 14. İslam'ın İlgi Sahasındaki Her Konuda Kesin Kanıt Olması İçin 4-174 Ey insanlar, Rabbinizden size “kesin bir kanıt (burhan)” geldi ve size apaçık bir nur (olan Kur'an'ı) indirdik. 6-149. De ki: “En “üstün ve apaçık” delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip-iletirdi.” 21-24. Yoksa Ondan başka ilahlar mı edindiler? De ki: “Kesin-kanıt (burhan) nınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri.” Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çevirmektedirler. 25-33. Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, Biz (ona karşı) sana hakkı ve en güzel açıklama tarzını getirmiş olmayalım. 15. Hak Ve Batılı Ayırmak İçin 2-185. O Ramazan ayı ki, insanlar için hidayet olan, doğru yolu (beyan eden) ve hak ile batılı apaçık belgelerle birbirinden ayıran Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahit olursa artık onu (orucu) tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah size kolaylık diler, size zorluk dilemez. (Bu,) Sayıyı (kolay) tamamlamanız ve sizi doğru yola ( hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüce tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz. 3-4. (Ki Tevrat ve İncil) Bundan önce insanlar için bir hidayetti. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ıda indirdi.Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır. 21-48. Andolsun Biz Musa'ya ve Harun'a takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (Furkan)ı verdik. 25-1. Alemlere uyarıcı-korkutucu olsun diye, Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir. 86-13. Hiç şüphesiz o (Kur'an), ayırt eden bir sözdür. 16. İhtilafları Sonuçlandırmak İçin 2-213. İnsanlar tek bir ümmetti. Allah müjdeciler ve uyarıcı-korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak Kitap'lar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan azgınlık ve kıskançlıkları yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kendilerine Kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeklere kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltip-iletir. 16-64. Biz Kitap'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik. 27-76. Gerçek şu ki, bu Kur'an, İsrailoğullarına ihtilaf ettikleri şeylerin birçoğunu aktarıp-anlatmaktadır. 17. Zulmetten Nura Çıkarmak İçin 5-16. Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. 14-1. Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. 57-9. Sizi karanlıklardan nura çıkarması için kuluna apaçık ayetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı elbette şefkatli olandır, esirgeyendir. 65-11. İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah'ın apaçık ayetlerini size okuyan bir peygamber de (gönderdik). Kim iman edip salih amellerde bulunursa, (Allah) onu içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah ona gerçekten güzel bir rızık vermiştir. 18. Sırat-ı Müstakime Ulaştırmak İçin 5-16. Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. 14-1. Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. 17-9. Şüphe yok ki, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir. 34-50. De ki: “Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Hiç şüphe yok ki O işitendir, yakın olandır.” 46-30. Dediler ki: “Ey kavmimiz, gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekileri de doğrulayan bir Kitap dinledik; hakka ve dosdoğru olan yola yöneltip-iletmektedir.” 19. Mü'minlerin Kalplerini Yatıştırmak, Mutmainleştirmek İçin 11-120. Sana peygamberlerin haberlerinden -kalbini mutmainleştirecek, sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda da sana hak ve mü'minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir. 13-28. Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle tatmin olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle tatmin bulur. 16-102. De ki: “İman edenleri sağlamlaştırmak, müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere onu (Kur'an'ı) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir.” 22-54. (Bir de) Kendilerine ilim verilenlerin, bunun (Kur'an'ın) hiç tartışmasız Rablerinden olan bir gerçek olduğunu bilmeleri için; böylelikle ona iman etsinler ve kalpleri ona tatmin bulmuş olarak ona bağlansın. Allah, iman edenleri hiç şüphesiz dosdoğru yola yöneltip-iletmektedir. 39-23. Allah sözün en güzelini birbirine benzeyen ve ahenkli bir Kitap olarak indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korku duyanların ondan derileri ürperir. Sonra da onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu (Kitap) Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete eriştirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösteren yoktur. 57-16. İman etmekte olanların, Allah'ın ve haktan inmiş olanların zikri için kalplerinin “saygı dolu bir korku ile yumuşaması” zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine Kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı. 20. Kendisiyle Hükmedilmesi İçin 2-213. İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcı-korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak Kitap'lar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan azgınlık ve kıskançlıkları yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kendilerine Kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeklere kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltip-iletir. 3-23. Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitap'ı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar işte böyle arka dönenlerdir. 4-105. Şüphesiz, Allah'ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için biz sana Kitap'ı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma. 5-44. Gerçek şu ki, biz Tevrat'ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahitler olduklarından (onunla hükmederlerdi) Öyleyse insanlardan korkmayın, Ben'den korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır. 45. Biz onda, onların üzerine yazdık: Can'a can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır. 5-47. İncil sahipleri Allah'ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır. 48. (Ey Muhammed,) Sana da, önceki kitap (lar)daki (hakkı) tasdik ve koruyucu olarak Kitap'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) size verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir. 49. Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma, Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmasınlar diye onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu gerçekten fasıklardır. 43-4. Hiç şüphesiz o, bizim katımızda olan Ana Kitap'tadır; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.