1. Şeytani Vesveselerden Gafil Olmak
6-112. Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısına aldatma için yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla baş başa bırak. 113. Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar. 7-200. Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. 201. (Allah'tan) sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde, (Allah'ın emir ve yasaklarını) iyice düşünürler, sonra hemen bakarsın ki (gerçeği) görüp bilmişlerdir. 114-4. “Sinsice kalplere vesvese ve kuşku düşürüp duran” vesvesecinin şerrinden. 5. Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); 6. Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım). 2. Şeytanın Vaadini Hak Bilmek
4-120. (Şeytan) Onlara vaidler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez. 8-48. O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki, iki topluluk (karşılaşıp) birbirini gördüğü zaman, o (şeytan), iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan da korkmaktayım" dedi. Allah, (ceza ile sonuçlandırması pek şiddetli olandır. 14-22. İş hükme bağlanıp-bitince; şeytan der ki: "Doğrusu Allah, size gerçek olanı va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtaracak değilim, siz de beni kurtaracak değilsiniz. Doğrusu daha1 önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acıklı bir azap vardır." 17-63. Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza." 64. "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara vaidlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez. 20-120. Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?" 121. Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarıyla yamayıp-örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı. 3. Şeytanın Tahrik Ve Kışkırtmalarına Kapılmak
8-48. O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini gördüğü zaman, o (şeytan), iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım- Çünkü ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan da korkmaktayım" dedi. Allah, (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır. 19-83. Görmedin mi, Biz gerçekten şeytanları, küfre sapanların üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar. 47-25. Hiç şüphesiz, kendilerine açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) irtidat eden (dönen) leri, şeytan kışkırtmış ve onları uzun emellerle aldatmıştır. 4. Şeytana Aldanarak Küfrü Ve Kötülüğü Güzel Görmek
6-43. Onlara zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi. 8-48. O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demiş. Ne zaman ki, iki topluluk (karşılaşıp)birbirini gördüğü zaman, o (şeytan), iki topuğu üstünde geri döndü ve:"Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan da korkmaktayım" dedi. Allah, (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır. 16-63. Allah'a andolsun, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik, fakat şeytan onlara (kötü) amellerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acıklı bir azap vardır. 27-24. "Onu ve kavmini Allah'ı bırakıp da güneşe secde ederlerken buldum. Şeytan onlara amellerini süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan olayı onlar hidayet bulmuyorlar." 29-38. Ad'ı ve Semud'u da (yıkıma uğrattık). Gerçek şu ki, (onların başına ne geldiği) oturdukları yerlerden size belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar (uyarıyı) görebilecek kimselerdi. 43-37. Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları (doğru) yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar. 5. Şeytan Ve Yandaşlarını, Dost Kabul Etmek
4-119. "Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini de emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır. 7-27. Ey Adem oğulları şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, (takva) elbiselerini açarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık. 7-30. Bir kısmına hidayet verdi, bir kısmı da sapıklığı hak etti. Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar. 16-99. Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. 100. Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenler ile onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir. 18-50. Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblisin dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Ben'i bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir. 22-4. Ona yazılmıştır: "Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir." 25-28. "Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim." 29. "Çünkü o, gerçekten bana gelmiş bulunduktan sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı “yapayalnız ve yardımsız” bırakandır." 43-36. Kim Rahman (olan Allah)n zikrini görmezlikten gelirse, biz, bir şeytana onun “üzerini kabukla bağlattırırız”; bu (şeytan), onun yakın bir dostudur. 37. Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları (doğru) yoldan alı koyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar. 38. Sonunda bize geldiği zaman, dedi ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost (muşsun sen)." 6. Şeytanı, Allah'a Ortak Koşmak
4-116. Hiç şüphesiz Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. 117. Onlar, O'nu bırakıp da (bir takım) dişilere taparlar. Onlar, o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar. 14-22. İş hükme bağlanıp-bitince; şeytan der ki: "Doğrusu Allah, size gerçek olanı va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtaracak değilim, siz de beni kurtaracak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acıklı bir azap vardır." 16-99. Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. 100. Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenler ile onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir. 7. Şeytana İtaat Ve Kulluk Etmek
2-168. Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır. 169. O, size yalnızca kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder. 4-118. Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından “miktarı tespit edilmiş bir grubu” (kendime uşak) edineceğim" 119. "Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların" kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini de emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır. 6-121. Üzerinde Allah'ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin; çünkü bu bir fısk'tır (yoldan çıkıştır). Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. Onlara itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklersiniz. 14-22. İş hükme bağlanıp-bitince; şeytan der ki: "Doğrusu Allah, size gerçek olanı va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtaracak değilim, sizde beni kurtaracak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acıklı bir azap vardır." 19-44. "Babacığım, şeytana kulluk etme, kuşkusuz şeytan, Rahman (olan Allah)a baş kaldırandır." 24-21. Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın, kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o, çirkince utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah işitendir, bilendir. 36-60. "Ey Adem oğulları, Ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır." 59-16. Şeytanın da durumu gibi; çünkü insana "Küfret" dedi, o da küfre sapınca: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dedi. 8. Şeytanın Fırkasından Olmak
2-14. İman edenlerle karşılaştıkları zaman "iman ettik" derler, şeytanlarıyla (azgınlarla) baş başa kaldıklarında ise "Hiç kuşkusuz sizinle beraberiz, biz (onlarla) sadece alay edicileriz" derler. 7-18. (Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracağım." 22-3. İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır-durur ve her azgın-kaypak şeytanının peşine düşer. 31-21. Onlara;"Allah'ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, derler ki;"Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da (atalarına uyacaklar) mı? 34-20. Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu. Böylelikle, iman etmekte olan bir grup dışında onlar, ona uymuş oldular. 35-6. Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyle ise siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır. 58-19. Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle de onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir. | ||
☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Teoriye göre;İlluminati yani uzaylı ve insan melezi ırklar,yarı vampir,yılan,ejderha vs melez soylardan oluşan topluluk,masonik, illuminatik firavun ve nemrud soylarının hipnoz,büyü,zihin kontrolü,algı yönetimi ile bireyler ve toplumları yönetmesi,hizbüşşeytan illumiatinin küresel illuminatik sistemi; siyaset,medya,sivil toplum,terör örgütleri,mafya,enerji,silah,ilaç,gıda tekeli alanlarda illuminati varlığı | ||
Kur'anda Şeytani Vesveselerden Gafil Olmak
☝https://www.muhammediyye.org/☝
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.